Zeki Müren'in güzel bir şarkısıdır "Bir Yangının Külü". Şu sözlerle sona erer:
Bir bahar seli gibi dalımdan akıp geçtin
Bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çanakkale Utkusunun 108nci yıldönümünde "Türkiye, Devleti ve milleti ile küllerinden yeniden doğacak kapasiteye sahiptir." Dedi. Bir Devlet ve Ulusun küllerinden doğması için yanmış olması gerekmez mi? Oysa Türkiye Cumhuriyeti "yanmış" Osmanlı Devleti'nin küllerinden Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde doğmuş yeni "Türk Devleti" olarak 100 Yıl önce yayılmacılığı yakarak kurulmuştu.
Ne oldu? Türkiye Cumhuriyeti yandı, kül oldu da yeni bir devlet mi kurulacak? Yandı ise kim ya da kimler yaktı?
Oysa Türkiye Cumhuriyeti 1923'den 1938'e kadar küllerinden doğan çok coşkulu bir ateşti. Her alanda yapılan kalkınma atakları ile yeryüzünün şaşırdığı saygın bir devlet ve varsıl bir ulusun varlığı gerçekleştirilmişti.
Erdoğan'nın savı doğruysa Devlet ve Ulusun kundakçıları kimlerdi?
- Uçak ve silah fabrikaları gibi ulusal uran kuruluşlarını kapatanlar mı?
- Devletin ve Ulusun birikimlerini "babalar gibi" satanlar mı?
- Türk Ordusunun başına çuval geçirildiğinde, "Ne notası vereceğiz, müzik notası mı?" diyenler mi?
- "Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık" diyenler mi?
- 29 Ekim günü Peşmergeyi silahlı araçlarıyla Habur'dan Türkiye'ye sokanlar mı?
- PKK teröristlerini aklamak için "çadır mahkemeleri" kurdurtanlar mı?
- "Andımız" ın okunmasını yasaklayanlar mı?
- FETÖ ile birlikte Türk Ordusu'nu çökertenler mi?
- Ulusun varlıklarını sarayının yandaşlarına peşkeş çekenler mi?
- Devlet kurumlarını, doldurdukları niteliksiz kişilerle iş görmez duruma düşürenler mi?
Kundaklama örnekleri o kadar çok ki ancak kitaplara sığdırılabilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 1938'den beri yakılmaya, yıkılmaya çalışıldığı doğrudur. Yanıp kül olduğunu sananlar yanılıyorlar. Çok yakında kundakçılar yaptıklarının sonucuna katlanacaklardır. Kaçıp kurtulabileceklerini sananlara Ahmet Kaya'nın "Beni Vur" adlı türküsündeki nakaratı iyi öğrenmelerini öneririm:
Beni vur beni onlara verme
Külüm al, uzak yerlere savur...