Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, "2019'un dördüncü çeyreğinde beklentimiz o ki Türkiye ekonomisi yıllık bazda yüzde 5 civarında bir büyümeyi yakalayacak. Tarihi büyüme ortalamalarımıza tekrar dönmüş olacağız." dedi.

Ağbal, Eskişehir Ticaret Odasının (ETO) düzenlediği "Geleceğe Değer Katan Liderler Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, Eskişehir'in Türkiye ekonomisi açısından önemli bir yere sahip olduğunu, kentin iş insanlarının ve sanayicilerinin ekonomiye güç verdiğini söyledi.

Naci Ağbal, bütçe el verdiği ölçüde sanayicinin, iş adamlarının taleplerini karşılayacak çalışmalar yapılacağını ifade etti.

Türkiye ekonomisi açısından önemli bir dönemden geçildiğini belirten Ağbal, şöyle devam etti:

"2018 yılında yaşadığımız kur şoku sonrası yurt içinde yatırım, üretim, tüketimde daralma meydana geldi. Yine bu dönemde döviz kuru hızlı bir şekilde artarken, enflasyon tarihi ortalamaların üzerine çıktı. Bununla birlikte faiz oranlarında da çok ciddi bir yükselmeyi gördük. 2018 yılı aslında gerek Türkiye gerekse global ekonomi bakımından birçok meydan okumanın ve problemin yaşandığı yıldı. Bu aslında Türkiye ekonomisi için son 17 yıllık süreçte ikinci bir sınav. Çünkü biz bu sınavı daha önce 2009 global ekonomik krizinde yaşamıştık. 2018 yılında yaşamış olduğumuz krize karşı hükümetimizin aldığı tedbirler, uygulamaya koyduğu politikalar son derece kıymetli. Çünkü alınan bu tedbirler sayesinde 2019 yılında enflasyonun hızlı bir şekilde tekrar tek hanelere indiğini, çok yüksek oranlara gelen faiz hadlerinin de çok hızlı şekilde aşağıya geldiğini gördük."

- "2020 yılında yüzde 5 hedefimiz var"

"2019'un dördüncü çeyreğinde beklentimiz o ki Türkiye ekonomisi yıllık bazda yüzde 5 civarında bir büyümeyi yakalayacak." ifadesini kullanan Ağbal, "Tarihi büyüme ortalamalarımıza tekrar dönmüş olacağız." dedi.

Ağbal, ekonominin uzun vadeli büyümesi açısından kritik önemdeki makine-teçhizat harcamalarına bakıldığında dördüncü çeyrekte pozitif büyümenin yakalanacağına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"2019'un son çeyreğine ilişkin olarak gerek kapasite kullanım oranları, gerek üretim endeksleri, ciro endeksleri gibi birçok öncü gösterge ekonomimizin hızlı şekilde toparlanmaya başladığı gösteriyor. Türkiye ekonomisinin 2019 sonu itibarıyla yüzde 1'e yakın bir büyümeyi yakalayacağını da söyleyebiliriz. 2020 yılında yüzde 5 hedefimiz var. Bu büyüme oranını yakalayabileceğimize inanıyoruz. Faizlerin tekrar tek haneli rakamlara gelecek olması büyümeyi önemli ölçüde destekleyecek. 2019 yılının başından itibaren kamu bankalarının öncülüğünde başlayan kredi genişlemesi de büyümeye çok önemli bir katkı veriyor. 2019'un son çeyreğinde özel bankaların da kredi genişlemesi çalışmalarına olumlu destek vermeye başladıklarını görüyoruz. Türkiye ekonomisi topyekun büyüyecekse bankacılık sektörü ve reel sektör elele vererek, birbirine inanarak ve güvenerek bunu başaracak."

- "2020 düşük faiz ve bol likidite yaşanan bir yıl olacak"

Ağbal, faiz oranlarının düşmesi, kredi genişlemesi, hükümetin aldığı tedbirler ve uygulamaya koyduğu politikalar sonucu sağlanan finansal istikrar ve fiyat istikrarının Türkiye ekonomisini yüzde 5'lik bir büyüme patikasına sokacağını vurgulayarak, ekonomi açısından uzun dönemde büyümenin esas itici gücünün yatırımlar olacağını söyledi.

Naci Ağbal, "2020 yılına ilişkin yüzde 5 büyüme hedefi için de bizim yaptığımız çalışmalara göre sabit sermaye yatırımları olarak yaklaşık 1 trilyon 400 milyar liralık bir yatırım olmasını bekliyoruz. 1 trilyon 260 milyar liralık nominal yatırımın özel sektörden gelmesini bekliyoruz. Özellikle kamunun uygulamaya koyacağı politikalarla inşallah yatırımlar 2020 yılında büyümenin itici gücü olacaktır. İçinde bulunduğumuz yıl, 2020 yılı düşük faiz ve bol likidite yaşanan bir yıl olacak. Önümüzdeki süreçte politik olarak öngörülebilirliğin arttığı bir sürece giriyoruz." dedi.

Türkiye'nin, 2019 yılındaki kazanımlarını 2020 yılında orta vadeli program ve uyguladığı kalkınma planı senaryosu üzerinden devam ettirdiğini belirterek, "Bol likiditenin olduğu ve paranın maliyetinin aşağıya geldiği bir senaryoda Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde kazançlı çıkacak az sayıda ülkeden biri olabilir. Bu hepimize bağlı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yüzde 5'in altına gelen bir enflasyon hedefimiz var"

Enflasyonun çok kritik bir başlık olduğuna dikkati çeken Ağbal, şunları ifade etti:

"2018 yılında ve 2019'un ilk yarısında hızlanan enflasyon bize eski dönemleri hatırlattı. Yüksek enflasyonun ekonomide oluşturduğu belirsizlik, güvenin aşağıya gelmesinin, yatırım, üretim ve tüketim kararları üzerinde nasıl caydırıcı bir etki yaptığını yaşayarak gördük. Enflasyonun aşağıya hızlı bir şekilde çekilmesinde Merkez Bankasının attığı adımlar çok kıymetli. Hükümetimizin maliye politikası bakımından uyguladığı enflasyon karşıtı politikalar son derece kıymetli. 2020 yılında enflasyonu tek haneli yani yüzde 8,5 seviyesinde tutma hedefimiz var. 2020, 2021 ve 2022 yıllarında yüzde 5'lik bir büyüme ve yüzde 5'in altına gelen bir enflasyon hedefimiz var." 

Törene, Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı ve Emine Nur Günay, CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz ve ETO Başkanı Metin Güler de katıldı.

Programda ekonomik alandaki başarıları dolayısıyla sanayici ve şirketlere ödül verildi.