Eğitim-Bir-Sen’in Atatürkçülük ve İnkılâp Tarihi derslerinin müfredattan kalkmasını, Din ve Ahlak Eğitimi derslerinin birinci sınıftan itibaren verilmesini önerdiğini anlatan Taşar, “Ayrıca Harf Devrimini, Kılık ve Kıyafet Devrimini, tekke ve Zaviyeleri kapatılarak gerçekleştiren Din ve Vicdan Özgürlüğü Devrimini eleştirerek, Kuran okuma öğretim programlarını istemektedir. Bu talepler yandaş sendikanın aymazlığını ortaya koymaktadır. Türkiye Cumhuriyetini kuran, ulusa Kurtuluş Savaşımızın önderi Mustafa Kemal Atatürk ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti hedef alınmıştır. İstenilen laik, demokratik, bilimsel eğitimin tamamen yok edilmesidir. İstenilen Türkiye Cumhuriyeti’nin şeyhler, dervişler ülkesi yapılmasıdır. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, emperyalist güçler tarafından işgal edilen ülkemizi Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlığa ulaştırırken, ulus egemenliğine dayalı Türkiye Cumhuriyetini kurar kurmaz, ikinci Kurtuluş Savaşını da cehalete karşı açmıştır. Bu savaştan da başarı ile çıkan Cumhuriyetin önder kadrosu, okuma yazmanın dahi yok denilecek düzeyde olan bir toplumdan, eğitimli bir topluma kavuşmuş ve cumhuriyetin dahi yok denilecek düzeyde olan bir toplumdan, eğitimli bir topluma kavuşmuş ve cumhuriyetin eğitim sisteminden geçen birçok yurttaşımız dünya çapında yüz akı olmuştur. Yandaş sendika, bu istemiyle çağdaş eğitimi, bilimsel eğitimi ve demokratik eğitimi tamamen yok etmeyi düşünmektedir. Ülkemiz maalesef 1950’li yıllardan bu yana laik, çağdaş eğitimden taviz vermekte. Geldiğimiz nokta ortadadır. Güzel ülkemizin mazlum milletlere örnek olan çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti karanlığa gömülmüştür” dedi.