Eskişehir Afet ve Acil Durum (AFAD) İl Müdürlüğünce koordine edilen Avrupa Birliği (AB) Stratejik Ortaklık Projesi kapsamında engelliler ve ailelerinin afetlerin ardından rahatlıkla kullanabileceği konteyner hazırlandı.

Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Mimarlık ve Tasarım Fakültesi paydaşlığında yürütülen, Portekiz, Çekya ve İspanya'dan da ortakların bulunduğu "Erişebiliyorsam Güvendeyim - If Accessible I Am Safe" adlı proje kapsamında geliştirilen konteyner, banyo, tuvalet, yaşam odası ve yatak odasından oluşuyor.

Yüzde 8 eğimli ve yardımcısız çıkılabilen rampaya sahip konteynerin dış kapısı da tekerlekli sandalye manevrasına imkan sağlamak için 180 derece açılır hale getirildi.

Rampayı aydınlatmak için fotoselli ışıklandırma sistemi bulunan konteynerin kapı zili seviyesi alçaltılarak görme engellilerin de rahatlıkla kullanabilmesi için üzerine Braille albesiyle işlendi. Konteyner içindeki işitme engellinin kapı zilinin çaldığını fark etmesi için ikaz lambaları konuldu.

Tekerlekli sandalye kullananların konteyner içindeyken dışarıyı rahatlıkla görebilmesi için seviyeleri alçaltılan pencerelerin kolları da engellilere yönelik tasarlandı.

Konteynerdeki bölümlerin her biri kayar kapılarla ayrıldı. Banyo ve yatak odasında bulunan hareketli ve sabit tutamaklar sayesinde engellilerin yer değiştirmelerine imkan sağlandı. Mutfak bölümünde de erişebilirliliği kolaylaştırılan konteynere acil durumlarda kullanılmak üzere yardım butonu yerleştirildi.

Bünyesindeki güneş panelleri sayesinde dışarıdan herhangi bir güç kaynağına muhtaç olmadan doldurduğu pillerle elektrik ihtiyacı karşılanan konteynerin yaygınlaştırılması planlanıyor.

- "Görme, işitme ve fiziksel engelliler için dünya standartlarına uygun"

Projeye ilişkin muhabirimize bilgi veren AFAD İl Müdürü Recep Bayar, Türkiye'de afet ve acil durumların sıklıkla meydana geldiğini anımsatarak, tüm afet ve acil durumlara hazırlık yapma görevi yürüttüklerini söyledi.

Afetlerde arama kurtarma faaliyetlerinin ardından barınma ihtiyacının önemli olduğunu vurgulayan Bayar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afet bölgelerinde barınma ihtiyacını ilk önce hızla çadır kentler kurarak karşılıyoruz. Hemen ardından da konteyner dönüşümümüz oluyor. Daha insani, hijyenik ve korunaklı barınma olanağı sunuyoruz. Konteyner kentlerde gördük ki engellilerimize yönelik konteyner ihtiyacı bulunuyor. Engelliler özelinde AB projesi oluşturduk. Koordinatörlüğünü yaptığımız projenin ortakları ise ESTÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ile Portekiz, Çekya ve İspanya. Engellilerin rahatlıkla kullanabileceği bir konteyner hazırladık. Avrupa'da ilk olma özelliği taşıyan konteyner, görme, işitme ve fiziksel engelliler için dünya standartlarına uygun olarak tasarlandı. Afet sonrası yaşanan travmada engellilerin hayatlarını daha kolaylaştırmayı ve onların daha güvende olmasını amaçladık. Konteynerin ekonomik olmasına özen gösterdik."

Bayar, projeyle görme, işitme ve fiziksel engellilerin geçici barınma çözümlerinde kendi kendilerine güvenli bir şekilde yetebilmelerini hedeflediklerini anlattı.

- "Konteyner kentlerdeki barınma birimleriyle aynı ölçüyü kullandık"

Projede görev alan mimar Başak Bircan Taşdemir de konteyneri, afetler ve göç hareketleri sonrasında barınma kamplarında yaşamak zorunda olan engelliler ve aileleri için pratik çözümlerle hayatı kolaylaştırmak amacıyla tasarladıklarını belirtti.

Daha erişilebilir ve engellilerin daha rahat hareket edebileceği bir mekan olması için gayret gösterdiklerini kaydeden Taşdemir, "Ülkemizde bulunan konteyner kentlerdeki barınma birimleriyle aynı ölçüyü kullandık. Zemin yapılma imkanı olamayacağından giriş için bir rampa tasarladık. Bu konteyner için ergonomik mobilyalar tasarlandı, depolama alanları oluşturuldu, görme hizasındaki pencerelerin açma-kapa kollarının seviyeleri engellilere göre ayarlandı." dedi.

Taşdemir, tasarımdaki çözümlerde katkı sağlayan bedensel engelli Ahmet Helvacıoğlu'na teşekkür etti.

Eskişehir AFAD'da görevli veri hazırlama ve kontrol işletmeni Volkan Eryiğit de konteynerde engelliler için güvenlik önlemleri geliştirdiklerini söyledi.

Konteynerin hibrit olarak hazırlandığını dile getiren Eryiğit, "Bünyesindeki akü sayesinde 2 gün boyunca dışarıdan bir elektrik enerjisine ihtiyaç duymadan ihtiyacını karşılayabiliyor. Güneş panelleri sayesinde elektrik depolaması sağlayabiliyor." diye konuştu.