1936 yılında Mimar İzzet Baysal tarafından mimari projesi çizilen Çukurçarşı bölgesindeki Halkevi Binası, 1951 yılında dilimler halinde satılarak, yerine yapılan yeni inşaat ve tadilatlarla özgün kimliğini kaybetmişti. Halen tarihi mimari kimliğinden uzak ve estetik olarak da kötü bir görüntüye sahip olan, tarihi binayı yeniden kente kazandıracak, “yeniden yaradılış” projesi adım adım hayata geçiyor. 

Tescilli Halkevi binasının yeniden ayağa kaldırılması için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve İş Bankası birlikteliği ile proje çalışmalarına başlanmıştı. Bu kapsamda hazırlanan röleve, restitüsyon ve mimari avan projeleri Eskişehir Kültür Varlıkları Koruma Kurulunca onaylandı.

Proje uygulama aşamasına gelebilmesi için, İş Bankası Heyeti ve yüklenici firma Başkan Yılmaz Büyükerşen ile bir araya geldi.

Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu’nda yapılan toplantıda, İş Bankası teknik ekibi, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve yüklenici firma DAD Mimarlık temsilcileri de yer aldı.

Toplantıda projenin aşamaları ve süreci hakkında görüşüldü ve yerinde inceleme yapıldı. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, toplantı sonrası süratle projelerin tamamlanacağını, gerekli onaylar alındıktan sonra projenin yapım aşamasına geçileceğini belirtti.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de, Büyükşehir Belediyesi ve İş Bankası birlikteliği ile Cumhuriyet döneminin en önemli kültür ve eğitim kurumlarından olan Halkevi Binasının, 1950 yılında satılıp yok edilmeden önceki projeleri ile yeniden yapılarak, şehrin hafızasına tekrar kazandırılacağını belirtti.

Büyükerşen, bu çalışmanın kent belleğine önemli bir katkı olacağını, Cumhuriyet döneminin en kıymetli değerlerinden olan Halkevlerinden yalnızca Eskişehir’dekinin yıkılmasıyla yapılan hatanın yıllar sonra düzeltilmesinin önemine dikkat çekerek, “Böylesi bir mirası, eski kimliğine uygun ve hatırlatır şekilde gelecek nesillere aktarmayı çok önemsiyorum. Halkevi Binasının eski kimliğine uygun şekilde yaşatılması Eskişehir için de kıymetli bir değerdir” diye konuştu.

Bu arada Cumhuriyet döneminin ilk açılan Halkevlerinden biri olan Çukurçarşı bölgesindeki Eskişehir Halkevi, faaliyetini sürdürdüğü yıllarda eğitim, kültür ve sanat başta olmak üzere çevresinin çok önemli bir merkezi olma özelliğini kazanmıştı.