Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yaşayan 76 yaşındaki Kemal Çini, 16 yaşından beri yorgancılık mesleğiyle uğraşıyor. 60 yıldır özenle seçtiği yünleri yorgan ve isteğe göre yastık haline getiren Çini, vatandaşların son yıllarda fabrika üretimi yorganlara yöneldiğini söylüyor. El yapımı yorganlara talebin az olmasından dolayı yün bulmakta da zorlandıklarını ifade eden Çini, zaman zaman farklı illerde gelen müşterilerinin olduğunu belirtti. Yıllar boyunca biriktirdiği tecrübelerini paylaşacak çırak bulamadığı da aktaran Çini, yorgancılık mesleğinin son yıllarını yaşadığını vurguladı.

“Yün bulmakta zorlanıyoruz”

Eski zamanlarda işlerin yoğun olmasından dolayı, kullandıkları yünlerin de kaliteli olduğunu söyleyen Kemal Çini, “Yorgancılık eskiden çok iyiydi. 15-20 sene önce güzeldi ama şimdi işler durdu. Elyaflar çıkınca yorgancılık tamamen bitti. Şimdi yüne döndü ama yün kalmadı. Eskiden yünler pırıl pırıl gelirdi. Yün bulmakta zorlanıyoruz. Köylerden gelirler. Farklı şehirlerden de gelenler oluyor. Eskişehir kent merkezi, İstanbul ve Ankara gibi şehirlerden yün yaptırmak için geliyorlar. Düğün zamanlarında 5-6 tane damat evi ve 5-6 tane de gelin evi yaptırırdı. 3-4 katlı yatak yapılırdı ama şimdi yok. Şimdi birer tane belki yaptırırlar. Hazır alıyorlar. Yün yorgan dört dörtlüktür. Her tarafı yumuşacık olur. Geçen sene İzmir’den gelen bir müşterime dikmiştim ve bu sene yine geldi” dedi.

“Müşteri geldiği zaman 3-4 aylık sıraya koyardık”

İşlerin yoğun olduğu zamanlarda, müşterileri sıraya alarak, bazı dönemlerde 4 ay sonrası için sıra verdiklerinin altını çizen Çini, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Çırak bulmak çok zor. Eskiden çıraklık için yalvarırlardı. Adam gelir, ‘kulun kurbanın olayım ağabey, bu çocuğu da al, yemeğini aşını da ben vereyim’ derdi ama yine de alamazdık. Çünkü yer yoktu. O zamanlar iş çoktu. Bazen 800 yorgan olurdu elimizde. Müşteri geldiği zaman 3-4 aylık sıraya koyardık. Şimdi 15-20 günde bir tane yorgan gelir veya gelmez.”