Eskişehir'in mikroklima iklim özelliğine sahip Mihalgazi ilçesinde 4 bin dönüm alanda kurulu seralarda yetişen çoğu roka olmak üzere günlük 20 bin kasa yeşillik ve 25 ton soğan İstanbul'da tüketime sunuluyor.

Ilıman ikliminin de etkisiyle tarıma elverişli 7 bin dönüm alanın 4 bin dönümlük kısmında 3 bin kişinin geçim kapısı olan seracılığın yapıldığı ilçede üretilen başta roka olmak üzere yeşillik ve sebzeler, "alıcısı hazır" İstanbul hallerine her gün belediyeye ait kamyonlarla taşınıyor.

Pazarlama sıkıntısı yaşamayan, zaman zaman daha serada iken satılan "Mihalgazi rokası", İstanbulluların yanı sıra talebe cevap verilebilmesi durumunda Ankaralıların da sofralarını süslüyor.

İşsizin bulunmadığı Mihalgazi ilçesi, 2004'te kadın çiftçilerin ürünlerini değerlendirebilmesi için Sınırlı Sorumlu Mihalgazi Kadınlar Kooperatifini kuran bir çocuk annesi 42 yaşındaki Zeynep Akgün'ün 2014 yılında Belediye Başkanı seçilmesiyle özellikle seracılıkta daha da ilerledi. Kooperatif aracılığıyla 116 kadın sera sahibi oldu.

Akgün, muhabirimize yaptığı açıklamada, Mihalgazi'nin temel geçim kaynağı tarımın, özellikle de seracılığın bölge halkı için son derece önemli olduğunu söyledi.

Mikroklima özelliğine sahip iklimi nedeniyle Mihalgazi'de seracılığın hükümet destekleriyle özellikle 2004 yılından itibaren geliştiğini aktaran Akgün, şöyle konuştu:

"İlçemizde hemen hemen herkesin serası var. Antalya'ya yakın farklı bir iklim var burada. Ancak Antalya bizim kışın ürettiğimiz rokayı üretemiyor. Türkiye'de birinci sınıf rokanın yüzde 33'ünü ilçemiz karşılıyor. Sofralık ürün. Günlük çoğu roka olmak üzere 20 bin kasa taze tere, maydanoz ve marul, 25 ton da soğan İstanbul'a gidiyor. Nakliyesi de belediyemizin kamyonlarıyla yapılıyor. Günde 150 ton yeşillik gönderiyoruz. Belediye olarak bizim 3 kamyonumuz var. Tüccarlara ait olanlarla her gün 7 kamyon oluyor. İstanbul'un rokası Mihalgazi'den gidiyor. Yeşil soğanda da iddialıyız. Mihalgazi rokası, teresi, yeşil soğanı aranan ürünler."

- İstanbul'da doğrudan tüketiciye ulaşmak istiyorlar

Akgün, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yeni bir hal binasının yapılmak üzere olduğunu ifade ederek, "2016 yılından müracaatımız var. Kooperatif olarak yer tahsisi istedik. Hükümetimizin de desteği var zaten. Üreticiden direkt, kooperatif ve belediye aracılığıyla tüketiciye ulaştırmak istiyoruz. Kadıköy'deki halden yer alabilirsek bizim dışımızdaki aracıları kaldırmayı planlıyoruz." diye konuştu.

Akgün, belediye ve kooperatif olarak Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı'na (BEBKA) sundukları sera ve sandık imalatı projesinin onaylandığına da değinerek, "Bu yıl projeyi hayata geçireceğiz. Üreticiye sera ve kasayı maliyetine yakın bir fiyattan yapacağız. Çiftçiye, bankadan aldığı krediyle bir dönüm alan için sera yaklaşık 50 bin liraya mal oluyor. Biz bunu yarı yarıya düşürmeyi düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

- "İşçi bulamıyoruz. En büyük sıkıntımız bu"

Serasında roka yetiştiren çiftçi Ali Solak da Akgün önderliğinde kooperatif kurulduğunu, arasında eşinin de yer aldığı 116 kadın üyenin sera sahibi olduğunu belirterek, "Seracılıktan geçimimiz iyi. Sera ne kadar olursa çiftçi o kadar kazanıyor. Bizim yöremizde kışın roka ekimi yapılır. Kamyonlarımız her gün İstanbul'a ürünümüzü götürüyor. Belediye hizmeti olduğu için nakliye de ucuz oluyor. Yılda kışın 6 kez mahsul alabiliyoruz. İstanbul'un yanı sıra ürünümüz yeterse Ankara'ya da yeşillik gönderiyoruz." ifadesini kullandı.

Solak, bunun yanında istihdama da katkı sağladıklarını belirterek, "Herkes işçi çalıştırıyor. İlçemizde işsizlik hiç yok. İşçi bulamıyoruz. En büyük sıkıntımız bu." değerlendirmesinde bulundu.