Anadolu Üniversitesinin (AÜ), Osmanlı Beyliği'nin devlet olma yolunda ilk adımlarını attığı Karacahisar Kalesi'nde yürüttüğü arkeolojik çalışmaların erken dönem Osmanlı tarihine ışık tutması hedefleniyor.

Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, 1999'da duayen tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın girişimleriyle başlayan, 2000 yılında AÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Parman ve sonrasında Prof. Dr. Erol Altınsapan'ın başkanlığında süren çalışmaların, 2015-2019 yıllarında durduğu, 2019 yılında Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı'nın desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile yeniden hız kazandığı kaydedildi.

Açıklamada, Dr. Öğr. Üyesi Hasan Yılmazyaşar'ın bilimsel koordinatörlüğünde, AÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Tarih Bölümü akademisyenleri ve öğrencilerinden oluşan 32 kişilik ekibin gerçekleştirdiği kazılar neticesinde, 13. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan köklü bir kültürün bilinmeyenlerine odaklanıldığı belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Rektör Prof. Dr. Çomaklı, kazıların tamamlanmasının ardından kalenin, yapılacak restorasyon sonrasında turizme kazandırılmasının planlandığına işaret ederek, "Üniversitemiz ve ilgili kurumların destekleri ile kalenin tarihi dokusu korunarak gerçekleştirilecek çalışmanın ardından, ulaşım ve çevre düzenlemeleri ile kazı alanı, yerli ve yabancı turistlerin önemli bir uğrak noktası haline gelecek." ifadesini kullandı. 

Dr. Öğr. Üyesi Yılmazyaşar ise çalışmalara yeniden başladıklarında kazı alanının, ot ve toprak dolgu ile kaplanmış, bilimsel çalışma için çok da uygun olmayan durumda olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"AÜ ve Eskişehir Valiliğinin destekleriyle alanda çok kısa sürede önemli gelişmeler kaydettik. AÜ Park Bahçeler Müdürlüğü sayesinde çok kısa sürede bölgeyi temizledik. Birçok bilinmezlik barındıran erken dönem tarihi için bir kılavuz olma potansiyeli taşıyan Karacahisar Kalesi, uzman ekip tarafından kapsamlı olarak inceleniyor. Osmanlı kroniklerinin, kuruluştan 150 yıl sonra yazılmaya başlanması, tarihsel açıdan birçok boşluğun oluşmasına neden oluyor. Karacahisar Kalesi bu boşlukları doldurabilecek en önemli arkeolojik alan olarak değerlendiriliyor."

- "Anadolu Üniversitesi tarihe sahip çıkıyor"

Tarihi bilgiler arasındaki boşlukların doldurulmasında eşsiz öneme sahip kaledeki çalışmalar sayesinde, toprak altındaki verilerin de gün yüzüne çıkarıldığını anlatan Yılmazyaşar, şunları kaydetti:

"2019 yılı kazılarında çok sayıda sikke ile birlikte, seramik ve maden eserlerden oluşan günlük kullanım malzemeleri ile savaş aletlerine ait parçalar ele geçmiş, başta sarnıç olmak üzere kalenin mimari dokusuna ait kalıntılarda çalışmalar devam etmiştir. Sikkelerin yoğun olarak erken Osmanlı dönemine ve özellikle I. Murad’a ait eserlerden oluştuğu anlaşılmıştır. Ayrıca, kazılarda ele geçirilen buluntular laboratuvar ortamında incelenerek belgeleniyor. Bu süreç, tarihi bilgilerin güncellenmesi konusunda büyük önem arz ediyor. Anadolu Üniversitesi tarihe sahip çıkıyor."