Gizemgül Yavuz - Eskişehir Ajans

Seçimlere kısa bir süre kalmışken Eskişehir Sanayi Odası Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş ile sohbet ettik. Eskişehir Haber26 ekibine başarı hikayesinden, projelerine kadar anlatan Kesikbaş, “Biz olmak için çalışacağız’ dedi.

 Celalettin Kesikbaş Kimdir? Başarı öykünüzü merak ediyoruz.

1990 yılında ODTÜ Elektrik, Elektronik bölümünden mezun oldum.  Hem çalışıyor hem okuyordum. 90’da mezun olduğumda işim hazırdı ve çalışmaya başladım.  1997 yılında ESTAP firmasının %50 sine ortak oldum. ESTAP İstanbul’da küçük bir atölyeydi.  1998 yılında Estap ı 2000m2’lik bir atölyeye 2001 yılında ise 5000m2lik bir fabrikaya dönüştürdük. İlk ihracatımızı bu yıllar içerisinde yaptık. 2006 yılına geldiğimizde yatırımlarımızı memleketim olan Eskişehir’e taşıma kararı aldık. Bu kararın ardından Eskişehir OSB’de 20.000m2’lik tesis açtık.  2010 yılında aile mesleği olan döküm işine geri döndüm ve şu an tüm dünyaca tanınan LAVA markasını oluşturduk. Şu anda LAVA dünyada 100’den fazla ülkede insanların mutfaklarında kendine yer edinmiş bir marka haline geldi.  Sonrasında ise sırasıyla 2012 yılında LANDE Endüstriyel Ürünler San.Tic. A.Ş kuruldu. Bu firmada sunucu kabini ve Telekom ürünleri üretiyor ve 70 ten fazla ülkeye satıyor. Yine 2012yılında ALFAFONET San.Tic.A.Ş firmasını kurduk. Bu şirket Fiber Optik Altyapı malzemeleri üretiyor. Dünyanın 20 ülkesine ihracat yapıyor. Bu 3 şirket te bugün Türkiye de kendi dallarında lider durumdalar. Dünya genelinde de ilk 10 marka arasındalar.

 

Seçime girmeye nasıl karar verdiniz?

Seçime girmemin iki sebebi var. Öncelikle bu işin manevi yönü var. Eskişehirliyiz ve bu şehre hizmet etmeliyiz. Kalabak suyunu içtiyseniz mutlaka bu kente değer katmanız gerekiyor. Bizim Eskişehir’deki en büyük sıkıntımız birlik, beraberlik. Bu noktada Sanayi Odası’nın bir misyonu olabileceğini düşündük. İşin diğer tarafı ise Sanayi Odası’nın içinde bulunduğu durum. Eskişehir Sanayisi çökmüş vaziyette, problemler var. Problemlerden biri şehrin sanayileşme durumu diğeri ise kötü yönetim. Organize Sanayi Bölgesi’nde sıkıntılarımız var. Sadece bizim değil birçok kişi ve şirketten duyduğumuz şeyler. Şu anki durumun tek başına 28 yıldır devam eden bir yapının sonucu olduğunu düşünüyoruz. İnsanlar bir süre sonra yoruluyorlar, hedeflerini kaybediyorlar. İyi şeyler yapıldığı da olmuştur fakat her iyi yapılan şey zamanla geçerliliğini yitirmiştir. Biz çözümlerin karşımıza çıkan grup ile olacağını düşünmüyoruz.

Seçim süreciniz nasıl geçiyor?

Bu süreç benim için değişik bir tecrübe oldu. İnsanlarla iletişim içerisindeyim. Sabah saat 8’de başlıyor gece yarılarına kadar sürüyor. Herkesle iletişim kurmaya çalışıp, herkesin sıkıntılarını dinlemeye çalışıyorsunuz. Kolay olmuyor, yoruyor ama çok da verimli bir çalışma oluyor. Biz seçimi kazansak da kazanmasak da bu problemleri rapor halinde yönetime sunacağız.

 Projelerinizden bahseder misiniz?

Yaklaşık olarak 18 adet projemiz var. Bizim yaptığımız projelerin hepsi ihtiyaçtan yapılan projeler oldu.  Bu işin iki kısmı var : 1) sorun çözmek 2) proje yapıp ileriye taşımak. Şimdi sorun çözmek geçmiş ile hesaplaşmak aslında. Birçok sorun birikmiş. Bu sorunları çözüp bertaraf etmek gerekiyor. Çünkü insanların beklentileri bu.  Bir kere bu açıdan baktığınız zaman ihtiyaç olan şey eğitim, eğitimli ara eleman. Bu konuda güzel bir proje hazırlıyoruz. Eskişehir’deki çocuklara kod yazmayı öğretmeliyiz, robot yazmayı öğretmeliyiz, makineler nasıl çalışır bunu anlatmalıyız ve bu çocuklara meslek edindirmeliyiz.  Sadece işi öğretmek değil onları her anlamda yetiştirmeliyiz. En önemlisi, en değerlisi bu. Türkiye’de gençlerin  en önemli sorunu bu. Gençlere o motivasyonu sağlamak gerekiyor. Sadece 2 ay eğitim verip bırakmak değil istediğimiz. Sürekli destek vermek gerekiyor. Onlara koçluk yapmak gerekiyor. Bizim hedefimiz bu. Nitelikli insan eğitimi.  Onunla birlikte kurumsal ve profesyonel yönetim önemli bir noktada. Bundan sonra gelecek olan karşı ekipten değişim olmayacak. Sorunlar çözülmeyecek. Bizler bunu profesyonelliğe dönüştüreceğiz. Herkese eşit mesafede olmak, herkesin sorunlarına dokunabilmek önemli olan noktalar. Bir üçüncü proje de biz olmak. Eskişehir’de bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Biz olmak noktasında çok eksiğimiz var. Bu yüzden biz olmak konusunda projeyi hazırlamış noktadayız. Biz olmak için çalışacağız.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bizim niyetimiz iyi. Hayırlı bir iş için geliyoruz. Biz kimsenin adamı değiliz. Bizim yeterince özgür irademiz var. Kendi projelerimizi kendimizce üretebilecek kabiliyetimiz var. Ekip olarak da başarılıyız. Bizler sanayiciyiz. Sanayicinin politikacısı olmaz. Biz kendimiz için yapmıyoruz. Eskişehir’de imza bırakmak istiyoruz.