ESOGÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Behçet Sevin konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Abdominal Aort Anevrizması (karın içi bölgedeki aort isimli ana atardamarın baloncuk yapması) toplumumuzda yaklaşık olarak % 4-5 oranında ve sıklıkla 60-85 yaş grubunda görülmektedir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşmaktadır (doğumsal özellikler, enfeksiyonlar, yüksek tansiyon, travmalar ve yaşın ilerlemesine bağlı dejeneratif değişiklikler). Çoğu zaman herhangi bir şikayete neden olmaz ve teşhisi geç konur. Bazen de bir başka şikayet nedeniyle hastaneye başvuran kişilere yapılan tetkikler sonucunda tesadüfen teşhis edilir. Hastamız (P. Bayrak) da başka bir nedenle doktora gittiğinde Aort Anevrizması tespit edilmiş ama herhangi bir tedavi yöntemi uygulanmadan kendi halinde bırakılmıştır. Normalde 2,5-3 cm olan damarın genişliği 5 cm’den daha fazla genişlemişse tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi halde yırtılarak patlar ve kişinin hayatını kaybetmesine neden olur. Hastamızda da genişleme o kadar artmıştı ki (9,5 cm) neredeyse patlamak üzereydi. Bu kadar ihmal edilmesine bağlı olarak hastalık bacak damarlarını da etkileyerek balonlaşma ve damar çatlamasına (diseksiyon) neden olmuştu. Bu noktada açık cerrahi yöntemiyle yapılacak olan damar ameliyatının riskinin yüksek olması nedeniyle Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı ekibi (Prof. Dr. M. Behçet Sevin ve Yrd. Doç. Dr. Cengiz Ovalı) tarafından kapalı yöntemle (kasıktan gönderilen sentetik damar, EVAR)  karın içi baloncuğu düzeltildikten sonra hastamızın sağlam bacağından (soldan) sağ taraftaki bacağına suni damar bypass (köprüleme) yapıldı ve bacağın canlılığı korundu. Anevrizma ameliyatlarının bu hastamızda olduğu gibi her zaman için Kalp ve Damar Cerrahlarının içinde bulunduğu ekip tarafından yapılması gerekmektedir. ESOGÜ Hastanesi yöneticilerin sağlamış olduğu imkanlar ve yetişmiş insan gücüyle Eskişehirlilere ve bölge halkına tıbbi gelişmeler ve yeniliklerin uygulandığı tedavi yöntemleriyle hizmet etmektedir.”