Dizin, ana işlevi ayak bilekleri ve kalçalarla birlikte vücudun ağırlığını taşımak olan, bacaklarda uyluk kemiği ile kaval kemiği arasında yer alan bir eklem olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, Diz eklemi içindeki tüm yüzeylerin kıkırdak doku ile kaplı olduğunu ve 3 önemli kemik, 4 önemli bağ, birçok kas, tendon ve menüsküslerden oluştuğunu kaydetti. Diz ağrısının, kireçlenme kaynaklı veya vücudun diz bölgesinde yırtılmış bir bağ veya yırtılmış kıkırdak gibi bir yaralanmanın sonucu olabildiğini ifade eden Barutçu, “Eklem iltihabı, gut gibi iltihaplı eklem romatizmaları veya enfeksiyonlar gibi durumlar da diz ağrısına neden olabilir. Diz ağrısı, her yaştan insanın etkilenebileceği ve yaygın görülen bir şikâyettir ”dedi.

“Ozon tedavisi ameliyatsız ve zahmetsiz bir işlem”

Diz ağrısında tedavi yöntemlerinin diz ağrısının sebebine bağlı olarak değiştiğini kaydeden Barutçu, medikal tedavi, fizik tedavi, enjeksiyon yöntemleri ve ameliyatla tedavi seçenekleri ile ağrının ve sorunun çözümlendiğini ifade etti. Diz ağrısı tedavisinde son dönemlerde oldukça popüler olan ozon tedavisine değinen Barutçu, konuyla alakalı olarak şu bilgileri verdi:

“Aktif oksijen molekülü olan ozon gazı kullanılarak yapılan tedavilere ozon tedavisi adı verilir. Bu tedavi vücuttaki antioksidan mekanizmayı harekete geçirerek birçok hastalıkta kullanılır. Kan dolaşımında hızlanma, inflamasyon ve ödem azaltıcı etki, hızlı yara iyileştirici etkisi, hücre yenilenmesini uyarıcı etkisi nedeniyle diz ağrısı tedavisinde oldukça başarılıdır. Diz ağrısında ozon tedavisi, diz eklemine veya çevresine uygun miktarda lokal olarak uygulanır. Ozon, ağrıyı ve enflamasyonu giderir. Böylece o bölgede iyileşme sağlar. Ozon tedavisi ameliyatsız ve zahmetsiz bir işlem olduğu için son yıllarda daha sık tercih edilmektedir. Diz ağrısında ortalama 5 seans ozon enjeksiyonu uygulanmaktadır. Seans sıklığı hastalığın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Diz ağrısında ozon tedavisinin zararı ve yan etkisi bulunmamaktadır.”