Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Görenek, önemsiz sanılan çarpıntıların aslında kalbi yorduğunu bildirdi.

ESOGÜ Rektörlüğünden yapılan açıklamaya göre, Orlando, Milano ve Barselona’daki Amerikan Kardiyoloji Koleji ve Avrupa Kardiyoloji Derneği toplantılarında kalp çarpıntıları konusunda katılımcılara bilgi veren Amerikan Kardiyoloji Koleji Kalp Çarpıntıları Liderlik Konseyi Üyesi de olan Görenek, hissedilmeyen ya da önemsizmiş gibi kabul edilen kalp çarpıntılarının tehlikeli olduğunu belirtti.

Görenek, kalbin kulakçıklarından kaynaklanan ve "atriyum fibrilasyonu" olarak bilinen çarpıntının tüm inmelerin yaklaşık yüzde 20'sinden sorumlu olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu hastaların bir bölümünde çarpıntıyı tedavi etseniz bile inme riski maalesef devam etmektedir. Çünkü çarpıntıya neden olan durum çoğu zaman sebat etmekte ve zaman zaman çarpıntı nüks göstermektedir. O yüzden inme riski yüksek olup, çarpıntı şikayetiyle gelen hastalarda hekim önerdiği takdirde kan sulandırıcı ilaçların kullanılması çok önemlidir. Hissedilmeyen çarpıntılar da inmeye neden olabilir. Bununla birlikte, bazen hastalar çarpıntıların farkında olmayabiliyor. Tamamen tesadüfi olarak çarpıntılar EKG'de, Holter'de ya da pil takılmış hastaların kayıtlarında tespit edilebiliyor. İşte son çalışmalarda bu grup hastalarda da inme riskinin yüksek olduğu gösterildi."

Hekim denetiminde kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmasının çarpıntılarını hissetmeyen hastalarda da inme olasılığını düşürdüğünü aktaran Görenek, "Önemsiz sanılan çarpıntılar aslında kalbi yoruyor. Kalbin karıncıklarından kaynaklanan tek tek vurular şeklindeki çarpıntılar genellikle çok önemsenmezse de vuruların sık olduğu hastalarda kalp yetersizliği gelişebileceği unutulmamalıdır. İlaç tedavisi ya da 'ablasyon' dediğimiz çarpıntı odağını yakma yöntemleri ile bu riskleri ortadan kaldırmak ya da azaltmak mümkün olmaktadır." değerlendirmesini yaptı.