Küçük yaşlarda yakalandıkları lösemiyle giriştikleri mücadeleyi kazanan gençler, bu süreçte destek aldıkları Lösemili Çocuklar Vakfı'nın (LÖSEV) kış kampında öğrenim görmeyi planladıkları üniversiteleri yerinde inceleme fırsatı buldu.

Sömestir tatilinde Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen LÖSEV'e kayıtlı öğrenciler, Ankara'daki Lösemili Çocuklar Köyü'nde konakladı. LÖSEV'in kış kampı kapsamında Ankara ve Eskişehir'deki üniversiteleri gezen öğrenciler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girerek, kazanmak istedikleri bölümler hakkında bilgilendirildi.

Küçük yaşlarda yakalandıkları lösemiyi yenen ve şimdilerde üniversite hayalleri kuran gençlerin kimi mühendis kimi pilot kimi güzellik uzmanı olmak için çaba gösterecek.

Öğrencilere Anadolu Üniversitesi gezisi sırasında eşlik eden LÖSEV Sosyal Hizmetler Akdeniz Bölge Sorumlusu Merve Can,  muhabirimize yaptığı açıklamada, LÖSEV'e kayıtlı öğrencileri Ankara'daki Lösemili Çocuklar Köyü'nde misafir edip, bu süreçte kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi.

Her yıl yaz döneminde gerçekleştirdikleri kampı, bu yıl ilk kez kış mevsiminde yaptıklarını ifade eden Can, "Kış kampında üniversiteye hazırlanan LÖSEV'e kayıtlı gençlere üniversite ziyaretleri yaptırıyoruz. Hem okulları tanısınlar hem de onlara moral olsun istiyoruz. Projeyle seçecekleri bölümler hakkında fikir sahibi olmalarını ve ders çalışma azimlerinin artmasını amaçlıyoruz. Eskişehir'de de Anadolu Üniversitesini (AÜ) gezdiler. Gençlerimizi talepleri doğrultusunda Türkiye'nin en iyi üniversitelerini gezdirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

- "Yüzmedeki performansım düşünce lösemiyi öğrendim"

Kampa Kayseri'den katılan 11. sınıf öğrencisi Mükremin Ayhan (17), löseminin kendisi için zorlu bir süreç olduğunu bildirdi.

Moral ve motivasyonla hastalığı atlattığını anlatan Ayhan, şöyle konuştu:

"LÖSEV sayesinde zorlu süreci rahat şekilde atlattım. Lösemi olduğumu öğrendiğimde 12 yaşındaydım. Yüzme sporuyla ilgileniyordum. Bu sırada performansım düştü. Hastaneye gittiğimde lösemi teşhisi kondu. Öğrendiğimde hastalık hakkında bir bilgim yoktu. Daha sonra löseminin bir kanser türü olduğunu araştırıp öğrendim. Morali hep yüksek tutmaya çalıştım. Bu hastalıkta moral olumlu bir etken. Üç yıl süren zorlu tedavi sürecinden sonra lösemiyi atlattım. Yılda bir kez kontrollerim var. Onlar devam ediyor. Şimdi zorlu bir süreci daha atlatmayı amaçlıyorum. Üniversite sınavına girip, elektrik-elektronik mühendisliği bölümünü kazanmak istiyorum."

- Babasının iliğiyle sağlığına kavuştu

Kampa Eskişehir'den katılan lise son sınıf öğrencisi Ozan Nahiyettin Otal (19) da 11 yaşındayken kendisine lösemi teşhisi konulduğunu kaydetti.

Çenesinin sağ alt köşesinde bir şişlik olduğunu ve ailesiyle doktora gittiğini belirten Otal, şunları söyledi:

"Önce 'kabakulak hastalığı' dendi, ne olduğu bulunamadı. Araştırmalar sonunda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde lösemi teşhisi konuldu. 12 günlük tedavi sürecinin ardından LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesine gittim. Orada tedavi gördüm. Hastaneye ilk yattığımda lösemi olduğumu bilmiyordum. Ancak farklı bir durumun olduğunu hissediyordum. Aynı odada saçı dökülmüş bir arkadaşım vardı. Ne olduğunu kestiremiyordum. Daha sonra annem bana lösemi olduğumu söyledi. O zaman dünya başıma yıkıldı ancak 'Ben bu hastalığı yeneceğim.' dedim. Zorlu sürecin ardından iyileştim. Ancak 10 ay sonra lösemi tekrarladı. Babamdan yapılan ilik nakliyle iyileştim. Şimdi Allah'a şükür bu zamana kadar geldim. Hastalığın en önemli ilacı moral. Moral yoksa her şey boşa gider. Şimdi üniversiteye hazırlanıyorum. Uzay ve havacılıkla ilgili bir üniversite ve bölümü kazanmayı istiyorum."

İstanbul'dan kampa katılan Zeynep Yaşaroğlu (19) ise lösemi olduğunu ilkokul birinci sınıfta öğrendiğini belirterek, iki yıl süren zorlu tedavi sürecinin ardından hastalığı atlattığını ifade etti.

Tedavi sürecinde LÖSEV ile tanıştığının altını çizen Yaşaroğlu, "Hastalığımla, yaşantımla ilgili çok güzel eğitim verdiler. Çaresiz olduğum süreçte LÖSEV bana adeta bir mucize yaşattı. Lösemi tek başına atlatılacak bir hastalık değil. Lösemi tedavisi döneminde ailenin desteği çok önemli. Şimdi üniversiteye hazırlanıyorum. Güzellik ve cilt bakımı üzerine lisans eğitimi almak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.