Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi bünyesinde bölgeye hizmet vermek üzere yeniden oluşturulan Organ Nakli Merkezinde operasyon geçiren hastalar "sağlıklı yaşam"a merhaba diyor.

Yaşamını diyaliz cihazına bağlı sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesine, yatalak kişinin hayata tutunmasına imkan veren organ bağışı oranı, bu konudaki bilinç arttıkça yükseliyor.

ESOGÜ Organ Nakli Merkezinde 6 ay önce başlanan çalışmalar kapsamında, canlıdan ya da kadavradan alınan organlar büyük bir titizlikle hastalara naklediliyor.

Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Ünal, muhabirimize yaptığı açıklamada, yaklaşık 6 ay önce başlatılan organ nakli çalışmalarının başarılı bir şekilde sürdüğünü söyledi.

Üniversitenin organ nakli konusunda köklü bir geçmişi bulunduğunu ifade eden Ünal, şöyle konuştu:

"Daha önce organ nakli konusunda çok güzel yol katetmiş, önemli adımlar atmış bir merkez. Ara verilmiş. Biz de bırakılan noktadan bayrağı devralmış olduk. Hem karaciğer hem de böbrek nakli programıyla şu anda Ankara bölgesinde önemli bir merkez durumundayız. Yeni başlayan merkezler biraz yavaş ilerler ancak Eskişehir bölgesi nispeten şanslı bir bölge. Özellikle organ bağışı ve beyin ölümü konusunda. Halkımıza bu duyarlılıkları için teşekkür ediyorum. Türkiye'de organ nakil merkezleri 9 farklı bölgede bulunuyor. Eskişehir olarak biz Ankara bölgeye bağlıyız ve bu bölge içinde çok geniş bir şehir ağı var. Biz, İç Anadolu Bölgesi'nin batısını kapsayan bölgeye dahiliz."

- "2 milyon nüfusa hizmet eden bir merkez"

Ünal, bazı merkezlerde karaciğer, bazı merkezlerde ise böbrek nakillerinin çok ileri durumda olduğunu belirterek "Bizler ekip olarak karaciğer ve böbrek naklini aynı anda yapabilecek donanıma ve ekibe sahibiz. Bu yüzden çok şanslıyız. Bir günde 2 karaciğer, 1 böbrek nakli yapabilecek bir konumdayız. 3 profesör, 1 yardımcı doçentten oluşan bir ekibiz. Bunun yanında transplantasyon doktorları ve hemşirelerimiz de görev yapmakta. Yaklaşık 50-60 kişilik bir ekibiz." değerlendirmesini yaptı.

Bu bölgedeki vatandaşların önceden başka merkezlere gitmek zorunda kaldığını ifade eden Ünal, şunları söyledi:

"Bu da insanlara hem maddi hem de manevi bir yük getiriyordu. Donanım olarak iyi bir merkez, burada yapılmaması önemli bir eksiklikti. Bu yüzden sadece Eskişehir bölgesinde yani Afyonkarahisar, Kütahya, Bursa gibi illerle 2 milyon nüfusa hizmet eden bir merkez. Ne yazık ki organ nakli sırası beklerken ölen onlarca insanın olduğu bir nüfus. Sadece bizlere değil, vatandaşlarımıza da organ nakli konusunda duyarlı olmaları konusunda çok iş düşüyor. Özellikle kadavradan."

- "Canlıdan karaciğer nakli programı başlayacak"

Ünal, Türkiye'de organ nakillerinin büyük kısmının canlıdan yapıldığını anlatarak şöyle devam etti:

"Nakillerin yüzde 85'i canlıdan, yüzde 10-15 ise kadavradan yapılıyor. Her 10 beyin ölümü tanısından birinin organları bağışlanıyor. Bu anlamda dünyayla kıyaslandığında oldukça gerideyiz. Ama bunun tersi olarak da canlı verici konusunda iyi durumdayız. Ruhsatımızı 3 ay önce aldık, bu süreçte 2 karaciğer, 4 böbrek nakli yaptık. 10 beyin ölümü gerçekleşen kişinin ailelerinden 4'ü organ bağışında bulundu. Bu, Türkiye ortalamasına baktığınızda oldukça yüksek bir oran. Önümüzdeki hafta canlıdan karaciğer nakli programı başlayacak. Bunun için tüm hazırlıklarımız tamamlandı."

- Yeni yaşamlarına başladılar

Böbrek nakli yapılan 25 yaşındaki Tanju Doğan, 2013 yılından beri böbrek yetmezliği hastası olduğunu belirterek ilaç ve diyaliz tedavisinin ardından babası Mehmet Doğan'dan nakledilen organla yeni hayatına başladığını söyledi.

Organ naklinin ardından adeta hayata yeniden geldiğini anlatan Doğan, bu konuda insanların daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı.

Ankara'dan Eskişehir'e tedavi olmak için gelen 25 yaşındaki Büşra Çolak da ESOGÜ Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezinde kadavradan alınan doku ile karaciğer nakli olduğunu anımsattı. Sağlık durumunun iyi olduğuna değinen Çolak, şunları kaydetti:

"Burada her şey iyi gidiyor. Biz Ankara'dan Eskişehir'e geliyoruz. Buradaki hocalarımızın ilgi ve alakaları beni mutlu ediyor. Karaciğer insanın tüm vücut fonksiyonlarını düzenleyen bir organ. O bozuk olunca bütün fonksiyonlar da bozuk oluyor. Allah öyle bir yaratmış ki gerçekten çok büyük bir düzen içinde. Nakil olduktan sonra çok büyük faydasını gördüm 'Keşke daha önceden olsaydım.' dedim. Bu konuda kimse çekinmesin nakil olmaları gerekiyorsa olsunlar."

Çolak, kadavradan organ nakli konusunda Türk insanın farklı düşündüğüne işaret ederek "Diyanet İşleri Başkanlığının organ naklini onaylayan açıklamalarına rağmen farklı düşünen insanlar var. Ben 25 yaşındayım ama benden küçük insanlar hatta bebekler var nakil için sıra bekleyen. İnsanlarımızın organ bağışında bulunmaları çok önemli. Ben de organlarımı bağışlayacağım. Bunu insan kendi başına geldiği zaman anlıyor." dedi.