Medikal estetik prosedürler arasında en bilineni botoks olmasına karşın farklı ihtiyaçları karşılamaya yönelik tasarlanmış pek çok farklı uygulama vardır. Bunlar arasında en etkili sonuçlar verenlerden biri h100 aşısıdır. Medikal estetik prosedürler konforlu ve pratik uygulamalar olup en önemli avantajlarından biri cerrahi olmamaları nedeniyle günlük yaşamda kesintiye neden olmamalarıdır. Ancak medikal estetik prosedürlerden doğal ve etkili sonuçlar elde edilmesi için uygulama mutlaka yeterli deneyime sahip uzmanlarca yapılmalıdır. Uzman Dr. Şafak Göktaş medikal estetik prosedürlerin kişi özelinde planlanması ve uygulanması konusundaki başarılarıyla sektörünün önde gelen isimleri arasında anılmaktadır.

H100 aşısı cerrahi olmayan cilt gençleştirme tedavileri arasında yer alır. Cilt hidrasyonunu, sıkılaşmasını ve yenilenmesini destekleme özelliğine sahiptir. H100 aşısı içeriğindeki saf hyaluronik asit, cildin nem dengesini iyileştirme yoluyla deformasyonun azaltılmasını sağlar. Hyaluronik asit, mineral, vitamin ve amino asitlerden oluşan h100 aşısının içinde farklı kimyasallar ya da yapay proteinler bulunmadığından tamamen doğal bir aşı olma özelliğine sahiptir.

H100 aşısı etkili bileşenleriyle ciltte gençleşme sürecini başlatmakla birlikte yaşlanma sürecini durdurması söz konusu değildir. Cildin daha genç, canlı ve sağlıklı görünmesi için h100 aşısı etkili bir yöntemdir.

H100 Aşısının İçinde Ne Var?

H100 aşısının içeriği piyasadaki mevcut diğer gençlik aşılarından daha zengin olduğundan ilk seansın uygulanmasıyla birlikte cilt üzerindeki etkiler fark edilir.

H100 aşısının içinde mannitol, hekzapeptid-8, Dmae %3.5, B1,7 amino asit, hyaluronik asit, pro-kollajen peptid, pentapeptid-18, vitamin B16 ve organik silika bulunur. H100 aşısının içindekiler insan vücudunda doğal olarak bulunan ancak yaş almayla birlikte azalan maddelerdir. Bu maddelerin vücuda geri kazandırılması doğal gençleşme sürecinin başlatılması anlamına gelir. Enjeksiyonla birlikte h100 aşısının içeriğindeki bileşenler sayesinde vücut ergenlik dönemindeki gibi çalışmaya başlar. Bunun sonucunda cilt yirmili yaşlarda olduğu gibi parlak, sağlıklı ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur.

H100 Aşısı Nasıl Yapılır?

H100 aşısının hangi dozda ve hangi bölgelere uygulanacağı, hasta özelinde cilt yapısına ve cildin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Eğer cilt elastikiyeti gelişmiş değilse ve ciltte orta derecede kırışıklıklar bulunuyorsa h100 aşısının toplamda 3 seans olmak üzere 2 ila 3 haftada bir yapılması tercih edilir. Eğer cilt elastikiyeti azalmışsa ve şiddetli derecede kırışıklıklar varsa 5 seansa kadar h100 aşısı uygulaması yapılması gündeme gelebilir.

H100 aşısı enjeksiyonunun ilk aşaması cildin temizlenmesi ve uygulama bölgesine lokal anestezik etkili krem sürülmesidir. Bu sayede aşı yapılırken hastalar acı ya da ağrı hissetmez.

H100 aşısı enjeksiyonunun amacı ciltteki kırışıklıkları azaltmak ve daha genç bir görünüm elde etmektir. Bunun için yüz, dekolte bölgesi, boyun ve eller gibi en çok göz önünde olan bölgelerdeki kırışıklıklara h100 aşısı yapılabilir. Uygulama ortalama 30 dakika içinde tamamlanır.

Çoğu kişide 3 seanslık h100 aşısı uygulaması istenilen sonucun elde edilmesi için yeterli olur. Bununla birlikte ciltte sarkma, aşırı kuruluk ve kırışıklık varsa daha fazla seans yapılmasına ihtiyaç duyulur.

H100 Aşısına Kimlerin İhtiyacı Var?

İnsan cildi genellikle 30’lu yaşlardan itibaren nem kaybetmeye başlar. Bunun sonucunda ciltteki kırışıklıklar zaman içinde artar ve ciltte deformasyon görülür. H100 aşısı cildin gereksinim duyduğu nem sağlanır ve cilt yenilenmesine katkı sağlanır. H100 aşısı ciltte yaşlanmayı geciktirici etki yaratarak yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırır. H100 aşısı enjeksiyonu yapılacak cildin gereksinim duyduğu ancak yaşın ilerlemesine bağlı olarak azalan amino asitler, vitaminler, mineraller ve kolajen bileşenleri cilde verilir.

H100 aşısı hyaluronik asitin ömrünü uzatır ve bu, vücut açısından çok önemlidir. Ciltte yeterince hyaluronik asit bulunması cildin nem içeriğinin dengelenmesini, nem depolama kapasitesinin artmasını, ciltteki hasarlı dokunun onarılmasını ve cilt altında hücre yenileme sürecinin başlatılmasını sağlar. Buna ek olarak hyaluronik asit yüzde ve dekolte bölgesinde sarkmalara neden olan kasları destekleyerek deriyi yukarı kaldırır ve bölgeleri toparlar. Böylece ciltte ışıltılı, canlı ve sağlıklı bir görünüm elde edilir.

H100 aşısı yaşlanmanın etkilerini azaltma özelliğine sahiptir. Kolajen sentezini teşvik ederek 1 yıla kadar devam eden bir etkiye sahiptir. Cildin yaşlanmasına bağlı olarak yaşlanma geciktirici etkinin sürdürülebilmesi için yılda iki kez h100 aşısı yapılması önerilir.

Cilt sıkılaştırıcı etkisine ek olarak h100 aşısı vitamin ve mineral içeriğiyle hücre yenilenmesini hızlandırır. Cilt dokusundaki sarkmaları tamamlayarak kas dokusuna destek sağlar. Kırışıklıkları ve çizgileri derecelerine göre hafifletir ya da yok eder. Cilt esnekliğini artırması sayesinde kırışıklık oluşma sürecini yavaşlatır. Hyaluronik asit kendi hacminden bin kat daha fazla su tutabildiğinden cildin nemlendirilmesi ve dokuların iyileştirilmesi noktasında önemli bir rol üstlenir. Cildin biyolojik iyileşme sürecini destekleyerek yaşlanma sürecinin yavaşlamasına katkıda bulunur. H100 aşısının içinde bulunan ve bu yolla cilde enjekte edilen h100 aşısı uzun süreli etkisiyle ciltte kalıcı etki gösterme özelliğine sahiptir.