"SAĞLIKTA BAŞARI SİSTEMİN DEĞİL, PERSONELİNDİR"

Pandemide sağlık ordusunun cansiperane mücadele verdiğini söyleyen Kabukcuoğlu, "On binlerce sağlık personeli Covid-19 nedeniyle hasta oldu, 508 sağlık personeli hayatını kaybetti. Bunların hepsi fiilî olarak görev şehididir. Yürütmenin bu vefatları, şehit olarak kabul etmemesi bu gerçeği değiştirmez. Covid-19 hastalığına yakalanan sağlık personelinin meslek hastası sayılması istenmiş, Sağlık Bakanlığı kabul etmemiştir. Sağlıkta başarı, sistemin değil personelindir." dedi.

"BU KADAR HIZLI MUAYENEYİ SUPERMAN OLSA YETİŞTİREMEZ"

Aile hekimleri 2019 yılında toplam hekim sayısının yüzde 16'sını temsil ederlerken toplam poliklinik hizmetlerinin yüzde 34'ünü gerçekleştirdiğine dikkat çeken Kabukcuoğlu, "Aile hekimlerinin maruz kaldıkları şiddet sağlık müdürlerince görmezlikten gelinmekte veya personel failiyle uzlaşmaya zorlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı, bu fedakâr sağlık çalışanlarını şiddetten koruyacak tedbirleri almalı, personelinin hakkını sonuna kadar savunmalıdır. 2020'de kişi başına muayene OECD'de 6,8; Türkiye'de 9,8'dir. Vatandaş her fırsatta hekime koşuyor, hastane hastane geziyor, Hükûmet de buna seyirci kalıyor, sonra da beş dakikada 1 muayene randevusu veriliyor. Bu kadar hızlı muayeneyi Superman bile yetiştiremez." dedi.

"TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI KORUYABİLİYOR MUYUZ?"

Şehir hastanelerinin, bulundukları lokasyon gereği kilometrelerce yol gidilmesine neden olan, böylece şehirlerin başına trafik sorunu yaratan, hasta için de ulaşım sorunu yaratan, israfa yol açan, ülke kaynaklarını sömüren verimsiz yapılar olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden Kabukcuoğlu, "Şimdiye kadar, 17.500 yataklı 13 şehir hastanesi yapılmış olup buna mukabil Sağlık Bakanlığının 2022 bütçesinin yüzde 14'ünün buraya gideceği hesap edilmektedir, oysaki hastaların sadece yüzde 4'ü bu hastanelerden yararlanmaktadır. Şehir hastanelerinin maliyeti yatak başına 238 ile 581 bin dolar arasındayken, devlet hastanelerinin maliyeti yatak başına 28 bin ile 105 bin dolar arasında değişmektedir. Özellikle şehir hastaneleri ile devlet hastanelerinin maliyet bakımından bariz farklılıkları vardır. Devlet hastanelerine yapıldığında bir yatağın maliyeti şehir hastanelerinin üçte 1'i, dörtte 1'i, beşte 1'i fiyatına mal oluyor. Bakanlığın yaptırdığı hastaneler, yoksa daha mı çürük? Sayın Bakan, Bu rakamlara ne diyorsunuz? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyabiliyor muyuz?"diye sordu.

"ANKARA, TAŞRANIN SESİNE KULAK VERMELİDİR"

Kabukcuoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Ankara, taşranın sesine kulak vermelidir. 18 köye merkezlik yapan Eskişehir Kırka'da nöbetçi sağlık personeli kalmamaktadır. Derviş Yunus'un türbesinin bulunduğu Yunus Emre, merkez ve 4 köye hitap etmektedir. Köylüler diyorlar ki: "Bir hemşire, bir ebe, bir sağlık memuru, kim olursa olsun, günde gelsin, belli bir saat kalsın, enjeksiyonumuzu yapsın, tansiyonumuza baksın, bir şikâyetimiz olursa dinlensin". Sivrihisar ve Çifteler ilçelerimiz, ana branş hekim eksikliğinin tamamlanmasını beklemektedirler. Vatandaşlarımız için diğer branşlar için ise yine periyodik, haftanın belli bir gününde, bir doktor gelsin, göz olur, kulak burun boğaz olur, hangi branş olacaksa gelir, muayenesini yapar, gider ve bu onlara büyük kolaylık sağlayacaktır. SMA'lı ailelerin acılarına son verilmesi, bu yavrularımızın tedavisi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu hastaları devlet sahiplenmelidir."