Küçükçekmece’de 5 yaşındaki çocuğa yapılan cinsel saldırıyı değerlendiren Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, “Sevgi gösterip, koruyup kollamakla kalmayıp, haklarına saygı göstermemiz gereken çocuklarımızın haklarını aile içinde, sokaklarda, okulda, iş yerlerinde koruyabiliyor muyuz?” sorusunu Dünya Çocuk Hakları Günü nedeni ile Genel Kurul’da milletvekillerine yönelttiğini belirterek “Sorduğumuz sorunun cevabı geçen sürede yaşam hakkı elinden alınan çocuklarımızın acılarında gizli” dedi.

“Küçükçekmece’de yaşanan cinsel saldırının daha önce yaşanan olaylar gibi unutulmaması ve yeni bir saldırının gerçekleşmemesi için verdiğimiz toplumsal tepkilerin yanında kalıcı çözüm üretecek mekanizmalar harekete geçirilmeli” diyen Süllü “Yetişkinlerin çocuklara yaptığı fiziki, ekonomik, psikolojik istismar geniş bir alanı kapsasa da en görünür olanı, cinsel istismar. Türkiye’de son 15 yılda çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının yaklaşık yüzde 400 oranında artması ile bu konuda dünya 3.sü olan ülkemizin durumu son derece düşündürücü. Geçtiğimiz dönemde Sağlık Bakanlığı’nın raporunda sayılarının sadece bir hastanede, 2016 yılında 1260, son beş ayda ise 158 olduğu söylenen 15 yaş altı hamile çocukların dramı gibi birçok istismar ve yaşam hakkı elinden alınan çocuğumuzun ismini unuttuk. Gerekli yasal önlemlerin alınması tek başına yeterli değil. Konu toplumsal ve ekonomik süreçleri ile ele alınarak, bir eğitim süreciyle desteklenmeli. Çocuk hak ihlalleri konusunda tüm milletvekillerinin aynı duyarlılıkla yaklaşacağına olan inancımla 22 Kasım 2018 tarihinde yaptığım Meclis Genel Kurul konuşmamda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin içtüzüğünde değişiklik yapılarak “Çocuk Hakları İzleme Komisyonu” kurulması için tüm partilerin grup başkan vekillerinin bir araya gelip uzlaşması çağrısında bulunmuştum.  Geçen sürede konu ile ilgili olarak bir tek adım dahi atılmadı. Çağrımı bir kez daha yeniliyorum. Daha fazla çocuğumuzun yaşam hakkı elinden alınmadan çözüm için tüm partilerin grupları uzlaşı içinde bir araya gelmeli” dedi.