Enerji Bakanlığı’nın Eskişehirli muhtarlarla yaptığı toplantıya da değinen Çakırözer, termik santrale karşı olanlara yönelik terörist yakıştırması iddialarını Bakan Albayrak’a sordu. Çakırözer, “Geleceğine, toprağına sahip çıkanlar terörist değildir” dedi.

Muhtarları ikna için toplantıda Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ait kozmetik ürünlerinin dağıtılmasını da gündeme getiren Çakırözer, “Verimli Alpu Ovamıza termik santral kurulmamasına sizleri ikna etmek için biz de buğdaydan üretilen un ve ekmek mi getirelim?” diye sordu. Çakırözer Bakan Albayrak’a, “Eskişehir'in geleceğini düşünen herkes bu projenin karşısında. Dünyada termik ve nükleer santrallerden vazgeçiliyor. Gelişmiş ülkelerde kömür ocakları kapatılıyor.  Eskişehirimizi, Eskişehirlilerimizi derinden kaygılandıran bu projeden bir an önce vazgeçelim” çağrısında bulundu.

HER YIL 3 BİNE YAKIN ERKEN ÖLÜM YAŞANIYOR

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında konuşan Çakırözer, Alpu ile Tepebaşı ilçeleri arasında termik santral kurulması projesinden vazgeçilmesi çağrısı yaptı.

Kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerini rakamlar vererek anlatan Çakırözer, “Türkiye’de yalnızca kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliği nedeniyle her yıl en az 2.876 erken ölüm, 4.311 hastaneye yatış ve 637.643 iş günü kaybı yaşandığı belirtiliyor. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 36’sı, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 35’i, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 34’ü ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 24’ünün sorumlusu hava kirliliği” dedi.

Hava kirliliğinde kömür kullanan termik santrallerinden çıkan zehirli gazların etkili olduğunu belirten Çakırözer, Alpu’da kurulması planlanan termik santrale neden karşı çıktıklarını şu şekilde anlattı:

ALPU OVAMIZA KIYMAYALIM

“Tabi ki kömür milli zenginliğimiz. Ancak bizim başka milli zenginliklerimiz de var. İşte Alpu Ovamız. Tarım açısından Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olduğunu birkaç ay önce Resmi Gazete’de burayı Büyük Ova ilan ederek kendiniz açıkladınız. Tarım dışı kullanılamaz dediniz. Sadece Eskişehirimizin değil tüm ülkenin tahıl ambarı. Böylesine verimli Alpu ovamıza kıymayalım.

TARIM ve HAYVANCILIK BİTECEK

Proje hayata geçerse bölgede tarım ve hayvancılık bitecek.. Santralden çıkan kül, duman, zehirli gazlar  meralara, nehirlere  yayılacak.. Oradan beslenen hayvanlar hastalanacak. Eti, sütü etkilenecek. Onları yiyen bizler bu santralin zararını çekeceğiz. Santral su kaynaklarımızı yakından etkileyecek. Termik santralde kullanılan atık sıcak su en yakın yere drenaj edilecektir. Bu da porsuk çayıdır. Dolayısıyla Porsuk çayından yapılan tarımsal su kullanılamayacak, buradan sulama yapan tüm çiftçiler zarar görecektir.

LÜLETAŞIMIZ YOK OLACAK

Ayrıca burası dünyada tek lületaşı çıkarılan yer olan Sepetçi ya da diğer adıyla BeyazAltın köyümüzün dibi… 5000 yıllık geçmişe sahip bir alan.. Bölge halkının en önemli geçim kaynağı. Termik santral alanı ve kül döküm sahalarının altında kalacağı için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yörede yaşayan üreticilerimiz hem ekonomik hem sağlık hem de gıda güvenliğinden yoksun bir gıda üretimi ile karşı karşıya kalacaktır.

Uzmanların hesaplamalarına göre bu termik santralin hayata geçmesi halinde bu santralde yılda yaklaşık 6 milyon ton kömür yakılacak. Bunun sonucu olarak da yaklaşık 2 milyon ton katı atık oluşması öngörülüyor. 1.6 milyon taban külü, 350 bin ton alçı taşı ortaya çıkacak. 422 futbol sahası büyüklüğünde atık çıkacak.

BU SANTRALE HERKES KARŞI

Ben böyle konuşuyorum diye sanmayın ki sadece CHP karşı bu santrale.. AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi herkes karşı. Saadet Partisi, BBP hepsi karşı. Çünkü erkek, kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi etkileyecek, kanser yapacak, tarım arazilerimizi, geleceğimizi yok edecek!

Bakın Eskişehir’de bu santralden kaygı duyanlar arasında partinize mensup isimler de var. Danışmanlarınız bulsun okuyun: Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Başkanı Süleyman Bakal. Bölgede başka santraller var diyor.

TOPLUMUN KAYGILARINI DİNLEYİN

Eskişehir’de kent konseylerimiz, çevre örgütlerimiz, meslek odalarımız ve diğer sivil toplum örgütlerini temsil eden  bir çevre platformu oluşmuş durumda. Neden bu santrale karşı çıktıklarını başta siz olmak üzere tüm yetkililere bilimsel gerekçeleriyle anlatmaya çalıyışorlar. Onları dinleyin, onlara kulak verin”.

BASNDA ÇIKAN İDDİALARI SORDU

Çakırözer konuşması sırasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hafta sonu Eskişehirli muhtarlarla yapılan bilgilendirme toplantısını da Bakan Albayrak’ın gündemine getirerek, bu toplantıya ilişkin iddiaların gerçek olup olmadığını sordu.

Toplantıda Eskişehir’de termik santrale karşı çıkanları 'terörist' gibi algılatmaya yönelik açıklamalar yapıldığı yönünde basında çıkan haberleri aktaran Çakırözer şunları söyledi:

NİYE SİVİL TOPLUM YOK

Cuma günü bakanlığınızdan yetkililer Eskişehir’de bir otelde muhtarlarımızla toplantı yapmış. Yapmış diyorum çünkü biz bunu basından öğrendik.  Muhtarlarımız tabi ki önemli başımızın üstünde yeri var. Ama bu şehri temsil eden milletvekilleri, bu şehrin seçilmiş belediye başkanları, bu şehirde kanaat önderi sayılan sanayi, ticaret ve borsa yöneticilerine, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine hiçbir çağrı yapılmamış..

BÖYLE BİLGİLENDİRME OLUR MU?

Basın mensupları kapıdan alınmamış. Böyle bilgilendirme olur mu? Toplantıya katılan bakanlığınıza bağlı uzmanların Karadeniz’de HES’lerden örnek vererek bunlara itiraz eden, araçlarla yolu kapayarak projeyi protesto edenleri terör örgütü mensuplarıyla aynı kefeye koyduğu ve Eskişehir’de ki bu santrala itiraz edecekleri de böyle terörist gibi algılatmaya çalıştığına ilişkin iddiaları gazetelerden okuduk.

TOPRAĞINA SUYUNA SAHİP ÇIKAN TERÖRİST DEĞİL

Gerçekten termik santrale karşı çıkanlar terörist ise bu ülkenin sizin partinize oy veren  değerli vatandaşlarımızın da aralarında bulunduğu milyonlarca insanımız terörist sayılacak demektir. Bundan daha korkunç bir tablo olamaz. Ekibinizdeki isimlerin halkı ikna için bu tür söylemlerden sakınmasını salık veririz.  Şehrine, geleceğine, çevresine, toprağına sahip çıkmanın bedeli size göre terörist olarak damgalanmak mıdır?

ŞAMPUAN VE MERHEM İLE Mİ KAYGILARI GİDERECEKSİNİZ?

Toplantıya katılan muhtarlarımıza verilen bir de çanta var. Bakın burada yanımda getirdim. İçinde neler var sayayım: yara merhemi, cilt maskesi, sabun, tüy dökücü krem, güneş kremi, şampuan termos. Bunların ne alakası var termik santralle? Bunları dağıtarak mı halkın geleceğine ilişkin son derece ciddi kaygıları ortadan kaldıracaksınız? Siz ve arkadaşlarınız termik santaralin zehirin karşı çıkanları bu ürünlerle ikna edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?  O zaman biz de kaygılarımızı anlatmak sizi bu zararlı projeden vazgeçirmek için verimli Alpu ovamızda yetişen buğdaydan, pancardan üretilen un, ekmek ya da şekerle mi gelelim. Bunu mu yapmalıyız”

KÖMÜR YERİNE GÜNEŞ VE RÜZGARI KULLANALIM

Enerji Bakanlığı’nın ‘Yerli Kömür’ projesinde kalitesiz ve çevreye zararlı linyit kömürü kullanacak olmasını da eleştiren Çakırözer, “Yerli kömürün kalitesi düşük. Sülfür oranı ve diğer zehirli gaz üretimi çok fazla. Yani hem bu kötü kaliteli kömürü kullanacak termik santralin verimi düşük olacak. Hem de çevreye zararı çok fazla olacak. Bunun yerine teknoloji geliştikçe maliyeti iyice düşen rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanalım. Kaynaklarımızı zehirleyen kömür yerine yenilenebilir enerji yatırımlarına ayıralım” çağrısında bulundu. .