İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Eğitim ve Kongre Merkezi'nde (PEKOM) düzenlenen Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Teftiș Kurulu Başkanlığı Müfettişlik Temel Eğitimi ve Güncelleme Semineri'ne katıldı.

Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini belirterek, "Ama umudu da aydınlığı da geleceği de hep birlikte yakalayacağımıza inandığımız günlerden geçiyoruz." dedi.

17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar birçok saldırıya hep birlikte şahit olduklarını dile getiren Soylu, şöyle konuştu:

"Devletin ve bu milletin karakterlerini yoksunlaştırmaya çalıştırdıkları bir süreçten geçtik. İçini boşaltmaya çalıştıkları, ayakta durma unsurlarını ortadan kaldırmaya çalıştıkları bir süreçten hep birlikte geçtik. Sadece FETÖ'sü değil, bir taraftan PKK'sı var, bir taraftan DEAŞ'ı var, bir taraftan DHKP-C'si var. Ve bundan önce 'anarşi dönemi' diye adlandırılan bir dönemi yaşadık. Çorum olaylarını, Kahramanmaraş olaylarını yaşadık. Bugün hala aynı senaryoların canlandırılmak istendiğini hep beraber görüyoruz. Siyasette bir, iki aylık hükümetleri hep birlikte gördük, ekonomik ve siyasi krizleri hep birlikte gördük. Dışarıdan tezgahlanmış darbeleri hep birlikte gördük. Anlatmak istediğim odur ki bu yaşadıklarımızın hiçbiri ama hiçbiri tesadüf değildir ve bize yapılanın aynısı, başka ülkelere de yapılmaktadır. Ancak Türkiye, bu yapılanlara karşı özellikle son 15 yılda önemli bir dirayet ortaya koymuştur. Siyasi istikrarına sahip çıkmıştır, ekonomik dengesine sahip çıkmıştır ve bundan sonuç almıştır. Ekonomisini güçlendirmiştir, üretimini, büyümesini artırmıştır, terörü tasfiye sürecine sokmayı Allah'a hamdolsun ki başarmıştır."

"Vesayet odakları tasfiye oldu"
Türkiye'de önceki yıllarda vesayetler olduğunu ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

"Haklının değil, güçlünün egemen olduğu bir yargı vesayeti vardı. Bugün bu da tasfiye oldu. Yargının siyasallaştığı, yargının içerisine her türlü ayrımcılığın konulduğu bir süreci hep birlikte Türkiye'de yaşadık. Bu da tasfiye oldu. Türkiye'de terör örgütleri ve terör üzerinden, 'Artık bu bitmez.' diye insanların dillerine pelesenk olan, kafalarına ve zihinlerine hakim olan bir terör vesayetiyle karşı karşıyaydık. Allah'a şükür bundan da kurtuluyoruz. Karşı karşıya kalmış olduğumuz süreçlerin tamamı, bu vesayetlerin tasfiyesiyle alakalıdır. Biliniz ki küresel güçlerin hiçbirisi özgür ve hür bir Türkiye istemiyor. Biliniz ki kendi kabiliyetlerimizle ayakta durmamızı istememektedirler. Biliniz ki elimizi bir mazluma uzatmamızı, kendi medeniyetimizin bize değerlerini, kendi inancımızın, ahlakımızın değerlerini komşularımıza yansıtmamızı istememektedirler. Dünyada yapılan haksızlığa 'Durun, ne oluyor?' diye haykırmamızı istememektedirler. Biliniz ki 600 yıl bu coğrafya ve dünyada ortaya koyduğumuz ilkeleri, prensipleri ve düsturları yeniden hayata geçirebilecek bir Anadolu tablosu istememektedirler. Alevisiyle Sünnisiyle Türküyle Kürdüyle hep birlikte birbiriyle kucaklaşmış ve yarına güçlü bir şekilde adım atabilecek bir millet istememektedirler. Bütün tabloların hepsini, bu anlattıklarımın hepsini hayatınızın her alanında görerek, bizzat yaşayarak, bizzat acısını çekerek şahit olanlarsınız sizler. Artık bunu yarına taşımak istemiyoruz."