Programda konuşan Çakırözer, “Uğur Mumcu hain bir suikast sonucu katledileli ve bizden koparılalı tam 25 yıl oldu. Bugün Uğur Mumcu’nun sözleri, yazıları hala aydınlığın peşinden koşan tüm yurttaşlara yol gösteriyor” dedi.
Araştırmacı gazeteci, yazar Uğur Mumcu’yu anma etkinlikleri kapsamında Türkiye Gençlik Birliği tarafından düzenlenen “Uğur Mumcu Gazetecilik Okulu” programına konuşmacı olarak katılan Çakırözer, hem Uğur Mumcu’yu anlattı hem de gazetecilik deneyimlerini paylaştı.
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZDE YOL GÖSTERİYOR
Çakırözer, Uğur Mumcu’nun yazdıkları ve söylediklerinin Türkiye’nin içinden geçtiği süreçte Cumhuriyet, demokrasi ve aydınlık peşinde koşan tüm yurttaşlara yol gösterdiğini belirterek, şunları söyledi: “Uğur Mumcu, yüreği ülke sevdasıyla doluydu. Dürüstlüğü, doğruluğu kendisine ilke edinen yürekli bir Cumhuriyet aydınıydı. Atatürk ilke ve devrimlerinin, tam bağımsız Türkiye’nin yılmaz savunucusuydu. Ocak ayı bizler için, ülkemiz için, demokrasi mücadelemiz için kasvetli bir ay. Acı dolu bir ay. Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u Ocak ayında kaybettik. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda bütün demokrasi şehitlerimizi özlemle, sevgi ve saygıyla anıyorum.”
EN BÜYÜK DARBEYİ ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK ALDI
Uğur Mumcu Gazetecilik Okulu programı kapsamında Çakırözer, Türkiye’de Araştırmacı Gazeteciliği de anlattı. Araştırmacı gazetecilik dendiğinde akla gelen ilk ismin Uğur Mumcu olduğunu hatırlatan Çakırözer, “ Onun kadar derinlemesine araştırma yapan, Türkiye’nin sorunlarını belgeyle kamuoyuna sunan bir isim çıkmadı maalesef” dedi. Ülkenin karanlık bir dönemden geçtiğini belirten Çakırözer, “Hukukun olmadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, eğitimin çöktüğü, yoksulluğun, işsizliğin arttığı bir ülke ile karşı karşıyayız.15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldı. OHAL ilan edildi. Demokrasinin en önemli araçlarından basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü yok edildi. Türkiye’de basın özgürlüğünün geriye gidişinde en önemli darbeyi de Araştırmacı Gazetecilik aldı” diye konuştu.
