Çocuğun eğitimi ailede başlar. İlk ve en uzun süreli eğitimini ailede alan çocuğun yaşı ilerledikçe, sosyalleşme ortamlarında çeşitlenme söz konusu olur ve ailede alınan ilk eğitim, bu süreçte yeniden organize edilir. Çocuğun ilk eğitiminde çevrenin etkisi, çoğu zaman direk olarak çocuğa yönelik değildir. Çevre aileyi etkiler, aile de çocuğu.

Aile Kavramı Kimleri Kapsar?

Ebeveynler işe gittiğinde çocuğa bakan bakıcı, yan blokta oturup, çocukla her gün iki saat vakit geçiren büyükanne, ailenin iç dinamikleri gereği, çocuğun eğitiminde söz hakkı bulunan hala ya da teyze de aile olarak kabul edilir. Fakat çocuğa dair tüm kural ve uygulamalar ebeveyn tarafından belirlenirken, bakıcı sadece bir uygulayıcıysa, halanın işlevi, çocuğun sorularına yanıt verip, o kurabiyelerden yiyip yiyemeyeceğine karar vermek değilse, büyükanne çocuğa okuyacağı masal kitabını kendisi seçmiyor, ebeveynlerin seçtiği kitabı okuyorsa, bu durumda, bu insanları, çocuk gelişimi uzmanlarının kastettiği aile kavramının içine sokmak doğru değildir.

Çevrenin Olumsuz Etkileriyle Baş Etmek

Okul öncesi dönemde, çocukla etkileşim içine giren herkes, çevre olarak kabul edilir. Ebeveynlerin arkadaşları, akrabaları, komşuları, çizgi film karakterleri, ebeveynlerin takip ettiği herhangi bir dizinin karakterleri çocuğun ilk çevresidir. Bazı ebeveynler, çocuklarına cinsiyetçi bir eğitim vermeyi tercih etmezken, kapı komşusunun, çocuğa, 'Kızlar bacaklarını kapatarak otururlar ama.' demesi olasıdır. Bu gibi durumlarda ebeveyn, komşuya, çocuk için nasıl bir eğitim düşündüğünü açıklamakla kalmayıp, çocuğa da altında pantolon varken, bacaklarını kapatarak oturmak zorunda olmasının, cinsiyetiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, anlayabileceği bir dille açıklayabilir. Ebeveyn şiddet içeren bir diziyi takip ediyorsa çocuk da buna maruz kalacaktır. Ebeveyn, çocuğa şiddetin kötü bir şey olduğunu anlatsa bile çocuk şiddeti içselleştirip, olağan kabul edecektir.

Çevredeki Otoriteler

Anaokulu ve kreşler, çocukların yaşıtlarıyla sosyalleştikleri ve aileleri dışında bir otoriteyle karşılaştıkları, ilk ortamlardır. Çocuğun öğretmeniyle kurduğu ilişki, otoriteyle kuracağı ilişkinin en ilkel halidir. Buna rağmen birincil eğitici hala ailedir ve öğretmenin eğitimiyle ebeveynin çocuk için hayal ettiği eğitim birbirine benzemiyorsa, bu duruma müdahale etmek ebeveynin elindedir. Ebeveyn, kızının kamyonlarla oynamasında bir sakınca görmezken, öğretmen oyuncakları cinsiyetlere göre ayırıyor ve çocuğu evcilik köşesinde oynaması için zorluyorsa, öğretmenle bunu yapmaması yönünde bir konuşma gerçekleştirilebilir. Çocuğaysa uygun bir dille, bazen otoritelerin de yanılabileceği, otoritenin yanıldığını düşündüğünde, bunu ebeveynlerine söylemesi gerektiği anlatılır.