Yeni bir haftaya, yeni umutlara, yeni beklentilere “Merhaba!” İyilik ve güzel duygularla dolu tüm gönüllere “Merhaba!” Yurdumun baharlarına, dağlarına taşlarına, gökte özgürce uçan kuşlarına, ılgıt ılgıt esen yellerine, çağlayarak akan nehirlerine, rengarenk açan çiçeklerine…”Merhaba!” Tüm insanlara ve insanlığa ”Merhaba!”
Yeni başlangıçlara ve yeniden başlamaya “Merhaba!”
Sizlerle bu sütunlarda görüşlerimizi paylaşacağımız bir başlangıcın tatlı heyecanıyla ilk adımını atıyorum bugün. Kentimizin ve ülkemizin güncel sorunlarını, bu sorunlara bakışımızı, çözüm önerilerimizi ele alacağız. Amacımız “üzüm yemek.” Bize emanet edilen bu kutsal vatanı ve üzerinde yaşayanları daha güzel bir dünyayla tanıştırmaktır yegane gayemiz. Övgülerimiz, beğenilerimiz, yergilerimiz hep bu amaca yönelik olacaktır. Doğruları, doğru yapılanları destekleyecek, yanlışlara ve yanlış uygulamalara da eleştirilerimizi yapacağız. Çünkü, daha müreffeh, daha huzurlu, daha gelişmiş ve kalkınmış bir Türkiye’de yaşamaktır arzumuz. Rahatsızlığa tanı koymak, yaraya merhem olmaktan başka bir amaç gütmüyoruz. Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; “Bu ülke çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.”
Yukarıda kısaca değindiğim gibi olaylara kendi penceremizden bakıp teşhis koyacağız. Yangın büyümeden nasıl söndürüleceğinin tespitini yapacağız. Bir ummanda rotasını kaybetmiş bir gemiyi doğru rotaya getirecek kaptanı bulacağız ve engin maviliklere yelkenlerimizi açacağız hep birlikte. Yarının bugünden daha güzel, daha yaşanılır olması için gayretlerimizi ve fikirlerimizi koyacağız ortaya. Hep birlikte haykıracağız o zaman: “Yarınlar bizim olacak ve yarınlar daha güzel olacak!”
Coşkularımızı, mutluluklarımızı, heyecanlarımızı, acılarımızı, handikaplarımızı, hayal kırgınlıklarımızı, toplumsal travmalarımızı ele alıp düşüncelerimizi aktaracağız bu sütunlarda. Umarım ki acılarımız, hüzünlerimiz, travmalarımız çok az; coşkularımız, heyecanlarımız ve mutluluklarımız çok fazla olur. Güzelliklerde daima var olmak dileklerimle…
