Türkiye’de ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne yönelik ihlallerin giderek arttığına dikkat çeken Çakırözer, “Basın özgürlüğü halkın bilgi alma ve doğru bilgi edinme hakkıdır. Hükümet yetkililerinin gazetecilere yönelik kısıtlama ve sınırlamaları halkın haber alma hakkını engelleyen, gasp eden sonuçlar doğuruyor. Basına yönelik bu baskı ve sansür uygulamaları Türkiye’nin itibarını daha da zedeleyecektir” dedi.CUMHURBAŞKANI YARDIMCISINA SORDUTarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin FOX haber kanalı ekibini basın toplantısından çıkarması ve gazetecilerin akreditasyonunu iptal etme tehdidinin ardından CHP’li Çakırözer gazetecilerin görevini yapmasını engelleyen baskı, soruşturma, dava ve tutuklulukları Meclis gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Çakırözer, “Gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle soruşturma ve tutuklulukla karşı karşıya. 2018 yılının son üç ayında yaptıkları haberler nedeniyle 304 gazeteci tazminata mahkum edildi. Gazeteciler hakkında yüzlerce soruşturma ve dava var. Gazeteciler ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyor. 144 gazeteci cezaevinde. Cezaevinde olmayan gazetecilere ise akreditasyon adı altında sansür uygulanmakta. Halkın haber alma hakkı için mesleklerini yapan gazetecilere yönelik sansür ve baskılar kabul edilemez” dedi.SANSÜR ANAYASA’YA AYKIRI Tarım Bakanı Pakdemirli ve danışmanının gazetecilere yönelik kısıtlamalarını anımsatan Çakırözer şu değerlendirmelerde bulundu:“Son günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki bir toplantıya katılan haber ekibinin bakanın basın danışmanı aracılığıyla toplantıdan binadan dışarı çıkartıldı. 300 tır etin ihalesiz Türkiye’ye sokulduğu iddialarını sormak isteyen muhabir Bakan tarafından ‘maskaralık’ ile suçlandı. Gazetecilik ‘ıvır zıvır’ işler' olarak tanımlanarak bakanın danışmanı tarafından soru sorulması engellendi. Daha önce de bakanların soru soran gazetecileri tokatladığını, akreditasyon uyguladığını, sözlü tehditte bulunduğunu görmüştük. Gazetecilik ‘ıvır zıvır’ olarak tanımlanamaz. Halkın haber alma hakkı engellenemez. Bu yapılanlar hem Anayasaya hem de Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerde tanımlanan ‘basın özgürlüğü’ ilkesine aykırı değil midir? Bunu yapanlar hakkında işlem başlatacak mısınız?” diye sorduAKREDİTASYON İPTALİNİN GEREKÇESİ NE?Çakırözer Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle şu soruları yöneltti:2002-2018 yılları arasında akreditasyonu iptal edilen gazeteci sayısı nedir? Gazetecilerin akreditasyonları hangi gerekçelerle iptal edilmiştir? Kamuoyunu özellikle yakından ilgilendirilen konularda hükümet yetkililerince yapılan basın toplantılarına çağırılmayan, akreditasyon verilmeyen gazeteciler kimlerdir? Bu gazeteciler ya da kuruluşların davet edilmeme gerekçeleri nelerdir?BAKAN VE BÜROKRATIN SANSÜR HAKKI VAR MI?Bakanların ya da çalışanlarının ‘keyfi’ olarak beğenmedikleri gazetecilerin soru sormasını engelleme, halkın haber alma hakkı için mesleklerini icra eden gazatecilerin yaptığı işi ‘ıvır zıvır’ olarak niteleme ve gazetecileri tehdit etme hakkı var mıdır?Medya, Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4. güç olarak kabul görürken, hükümet yetkililerince medya çalışanlarına getirilen bu keyfi uygulama ve kısıtlamalar kabul edilebilir midir? Bu uygulamalar halkın haber alma hakkını engelleyen sonuçlar doğurmuyor mu?Bu uygulamaları yapan yetkililer hakkında işlem başlatılacak mıdır? KAÇ GAZETECİ TUTUKLANDI16 yıllık AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’de kapatılan gazete, ajans, radyo ve televizyon sayılarını da soran Çakırözer, “2002-2018 yılları arasında gözaltına alınan, tutuklanan, hüküm giyen ve tazminat cezası alan gazeteci sayısı nedir? Türk Ceza Kanununun 299’uncu maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret maddesini ihlalden 2002-2018 yılları arasında kaç kişiye soruşturma açılmıştır? Söz konusu tarihler arasında soruşturma açılanların kaçı gazetecidir? Soruşturmaların kaçı için tutuklama, kaçı için tazminat cezası verilmiştir? Gazeteciler hakkında alınan yargı kararları ve açılan soruşturmalarda basın özgürlüğü ilkeleri dikkate alınmış mıdır? Gazetecilerin üzerlerinde sınırlama ve müdahale hissetmeden mesleklerini yapabilecekleri bir ortamın sağlanması konusunda çalışmalarınız var mıdır?” diye sordu.