Eskişehir’de, cami avlusuna kurduğu çadırda civcivleriyle birlikte yaşayan 53 yaşındaki Ali Eriş’in hayat hikâyesi duyanları hem şaşırtıyor hem de duygulandırıyor. Aydın’dan küçük bir motosikletle yola çıkan ve 20 gün süren zorlu yolculuk sonrası Eskişehir’e ulaşan Eriş, çadırında civciv, ördek ve yakında getirmeyi planladığı tavşanlarla birlikte yaşamını sürdürüyor.
“Hayvanları sevdirerek büyüttüm”
Aslen Denizlili olan Eriş, uzun yıllar kasaplık yaptığını ancak hayvanları kesmeye kıyamadığı için mesleğini bıraktığını anlattı. Dokuz yıl önce geçirdiği akciğer rahatsızlığı nedeniyle çalışamaz hale gelen Eriş, geçimini ayakkabı boyacılığı yaparak sağlıyor. Gittiği şehirlerde çocuklara hayvan sevgisini aşılamak isteyen Eriş, "Ali Baba’nın Çiftliği" adını verdiği küçük hayvan grubunu büyütmeyi hedefliyor.
“Hayvanları bölüm bölüm ayıracağım, çocuklar müzik eşliğinde gelip okşayacak. Bu dünyada çocukları sevindirmek kadar güzel bir şey yok,” diyen Eriş, hayvanları kesinlikle satmadığını, onları sadece çocukların sevgisine aracılık etmek için yanında taşıdığını söyledi.
“Onlar kaçmaz, birlikte yatıp kalkıyoruz”
Hayvanlarının kendisine alıştığını ve birlikte yaşadıklarını dile getiren Eriş, “Onlar benim yol arkadaşlarım. Porsuk Çayı’na götürüp yıkıyorum, yemliyorum. İnsanları da seviyorum ama hayvan sevgim daha fazla” ifadelerini kullandı.
“Market çöplerinden beslendik”
Ömür Camii önünde kurduğu çadırda yaşam mücadelesi veren Eriş, diyabet ve hipertansiyon hastası olduğunu, tedavi imkânına ulaşamadığını söyledi. Karnını genellikle marketlerin çöpe attığı tarihi geçmiş ama sağlam ürünlerle doyurduğunu belirten Eriş, şu ifadeleri kullandı: “Zor bir hayat. Kimseye kendimi acındırmak istemem ama insanlar biraz duyarlı olsun. Düşmez kalkmaz bir Allah. Ben 25 yıldır sokaklardayım, hâlâ direniyorum ama olmuyor. Direniyorum çünkü hayvanlarıma ve bu hayata karşı bir görevim var.”