Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, yeni tip koronavirüsle mücadele kapsamında bugüne kadar toplam 5 bin 204 testin Kovid-19 tanı laboratuvarlarında çalışıldığını bildirdi. Şenocak, yaptığı yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs salgının başlamasının ardından ESOGÜ'nün hızla eğitimler düzenleyip çalışmalarına başladığını belirterek, salgının bir pandemiye dönüşüp Türkiye'de görülmeye başlamadan önce eğitimleri tamamladığını kaydetti. Üniversitenin Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından hazırlıkları tamamlanan pandemi eylem planları, hızla hayata geçirdiğini ifade eden Şenocak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Ana binadan fiziken ayrılmış bir hastaneye ilaveten acil servis ve yoğun bakım düzenlemeleri yapılıp gerekli kişisel koruyucu ekipman ve teçhizat ilaveleri sağlanmıştır. Hastanemiz Mikrobiyoloji anabilim dalı Kovid-19 Real-time PCR testi için yetkilendirildikten sonra ve ilk testler 31 Mart tarihinde çalışmaya başlamış ve Eskişehir'deki tüm hastanelere hizmet verecek şekilde 7 gün 24 saat hizmete girmiştir. Bugüne kadar toplam 5 bin 204 test Kovid-19 tanı laboratuvarımızda çalışılmıştır. Tanıya yönelik testler yürütülürken risk altında olan ünitelerde tarama testlerine başlanmıştır. Üniversitemiz tüm kamu kurumlarıyla koordineli olarak çalışmalarına devam ederken aile hekimliği araştırma görevlilerimizde il sağlık müdürlüğü çalışmalarına katkıda bulunması amacıyla görevlendirilmiştir." Prof. Dr. Şenocak, ESOGÜ ve İl Sağlık Müdürlüğü, Kovid-19 gibi bulaşıcı hastalıklarda temas zincirinin taranması ile hastalığın hangi kaynaktan yayıldığı, bundan sonra kimlerin risk altında olduğu konusunda yol gösteren ve bulaşıcı hastalıklarla mücadelede çok önemli rolü olan filyasyon çalışmalarına başlandığına değinerek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Koronavirüs ile mücadelede dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak üniversitemiz Hematoloji anabilim dalının diğer anabilim dalları ile işbirliği içerisinde yürüttükleri immün plazma tedavisine yönelik çalışmalar başlatılmış olup verilecek ilk tedavi için hazırlıklar olanca hızıyla sürdürülmektedir. İmmün plazma tedavisi, iyileşen hastanın kanıyla oluşturulan serumun tedavi altındaki hastaya uygulanması esasına dayanmaktadır. Ancak bu tedavinin uygulanabilmesi için tedavisi tamamlanan hastanın uygun kriterlere sahip olması ve bu bağış için gönüllü olması gerekiyor. Bugüne kadar elde edilen deneyimler ve güncellenen kılavuzlar ışığında üniversitemizde koronavirüse yönelik eğitimler tekrar edilmeye başlanırken Üniversitemiz Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyemiz Prof. Dr. Selma Metintaş'ın Sağlık Bakanlığı Koronavirus Bilim Kuruluna seçilmesi bizler için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Bu zor zamanlarımızda Eskişehir halkının ve birçok özel kuruluşun Koronavirüs ile mücadelede bizlere maske, tulum, önlük ve numune alma kabinleri gibi destekler sağlaması, özeliklede personellerimizin eşleri ve dostlarının yanı sıra hayırsever Eskişehir halkının kendi ürettiği pasta, börek, meyve ve içecek ikramlarında bulunulması bu mücadelede yalnız olmadığımızı bizlere göstermektedir. Tüm destekleri ve teveccühleri için Eskişehir halkına bir kez daha şükran ve saygılarımı sunarım."