Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar, yaptığı açıklamada, normalleşme sürecine başlansa bile zorunlu olmadıkça evde kalınması gerektiğini ifade etti. Salgın döneminde insanların hayat biçiminin değiştiğini, evde daha fazla vakit geçirildiğini ve özellikle ambalajlı ürünlere ilginin arttığını belirten Yayalar, "Ambalaj atık miktarının da artma eğilimine girdiği bu dönemde, bir yandan sağlığımızı korurken diğer yandan çevremizi ve ekonomimizi düşünmeliyiz. Ambalaj atıklarımızı evlerimizde uygun şekilde ayrı biriktirip, gelen belediye araçlarına verelim ya da alışveriş gibi nedenlerle evden zorunlu çıkışlarda mahallemizde yer alan çöp kumbaralarına atalım." dedi. Yayalar, sağlığın her şeyden önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Salgında maske ve eldiven gibi tıbbi atıklar artış gösterdi. Kullanılan maske ve eldiveni çıkardıktan sonra evin ya da iş yerinin ortak çöpüne atmamalıyız. Ayrı bir yerde 8-10 saat beklettikten sonra çöpe atılmalıdır. Maskelerin kullanıldıktan sonra gelişigüzel atılması salgının yayılmasına da davetiye çıkarır. Sokakta gezerken çevrede atık şekilde maske ve eldivenlerin olduğunu görüyoruz. Bu durum kesinlikle yanlıştır. Salgından korunmak için öncelik yaşanılan ortamın hijyeni ve temizliğidir. Nasıl ki kullandıktan sonra eldiven ve maskeyi evimizin ortasına atmıyorsak çevreye, doğaya, sokağa, parka ve bahçeye de atmamalıyız." Yayalar, koronavirüs sürecinin Türkiye'de iyi şekilde yönetildiğini ve vatandaşların da kurallara uyarak buna katkıda bulunduğunu dile getirdi. "Ambalaj atıklarının ayrı toplanması işlemi devam etmeli" ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ise salgın sürecinde artan ambalaj atıklarının ayrı toplanması işleminin devam etmesi gerektiğini söyledi. "Evde kal" çağrısına uyumun kamu, toplum iş birliği içerisinde giderek arttığına işaret eden İmer, şunları kaydetti: "ÇEVKO çalışanları olarak bizler 17 Mart'tan itibaren evden çalışma düzenine geçtik. Öte yandan, atık toplama gibi bazı hizmetlerin sürmesi halk sağlığı açısından kaçınılmaz. İş birliği içinde olduğumuz belediyeler ve lisanslı firmalara, bu hizmetin sürmesi için mümkün olan desteği vermeyi sürdürüyoruz. Çevremizin kirlenmemesi için özellikle bu süreçte bireyler olarak daha duyarlı olmalıyız. Ambalaj, maske ve eldiven gibi tıbbi atıkları evlerimizde uygun şekilde ayrı biriktirip çöp kumbaralarına atmalıyız." 145 belediye ve 56 lisanslı firma ile iş birliği içinde geçen yıl 563 bin 554 ton ambalaj atığının toplatılarak geri dönüştürüldüğünü anlatan İmer, salgın nedeniyle bu yıl ambalaj atık miktarının artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.