AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Biz parçalarla, teferruatlarla, kuklalarla değil, kuklacılarla uğraşıyoruz. Döviz onun için yükseliyor. Onun için Brunson davası üzerinden Türkiye'ye bir şekilde söz söylemeye çalışıyorlar." dedi.Kurtulmuş, partisinin il başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Eskişehir büyükşehir ile merkez Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe belediye başkanlıklarını kazanmak istediklerini söyledi.Seçim çalışmasına çoktan başladıklarını ifade eden Kurtulmuş, "İnsanların oyunu almaktan önemli olan önce insanların gönlünü almak, evine girmektir, gönlünü kazanmaktır." diye konuştu.Kurtulmuş, dünyada çok taraflı çatışmaların, gerilimlerin, kavgaların, ekonomik ve siyasi anlamda büyük rekabetlerin yaşanacağı bir döneme girildiğini belirterek, bir tarafında Çin, bir tarafında ABD'nin olduğu iki kutuplu bir ekonomik tahterevallinin ortaya konulduğuna dile getirdi. Türkiye'nin de yeni dönemden etkilendiğinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:"Daha önce hiç görülmemiş vekalet savaşları ortaya çıkıyor. Maalesef Suriye'yi, Irak'ı paramparça ediyor, bölge ülkelerinin sınırlarını yeniden dizayn edecek bir ortamı hazırlıyor. Günümüzde AK Parti'nin üstünde durduğu en önemli nokta budur. Bu oyunu gören ülke Türkiye'dir. Bölgede bu oyunu bozacak gücü olan tek ülke, Türkiye'dir. Bölgede oyunların farkında olan tek siyasi hareket AK Parti'dir. Onun için Türkiye'nin üstüne baskı koyuyorlar. Biz parçalarla, teferruatlarla, kuklalarla değil, kuklacılarla uğraşıyoruz. Döviz onun için yükseliyor. Onun için Brunson davası üzerinden Türkiye'ye bir şekilde söz söylemeye çalışıyorlar. Onun için Türkiye'nin şehirlerinde DEAŞ'ı, PKK'yı kullanarak bir zamanlar terör faaliyetleri yapmaya çalıştılar. Çok şükür onun da sonuna geldik."AK Parti'yi bu bölgede birliğin, dirliğin ve kardeşliğin adresi olarak nitelendiren Kurtulmuş, "Onun için AK Parti, güçlü ve büyük bir Türkiye hedefine kilitlenmiştir. Bu coğrafyada hele hele bu dünyada bu şartlar altında eğer güçlü ve büyük bir Türkiye olmazsa, ekonomisi kendine yeten, kendi milli teknolojisini üretmiş, yerli, milli kökleri üzerinde yükselen, halkıyla bütünleşmiş devlet olan bir Türkiye'yi daha ileriye götüremezsek başımıza çok sıkıntılar gelir." değerlendirmesinde bulundu.