Eskişehir’de torunlarını bir parkta eğlendirirken tanışan iki emekli, tüm birikimlerini birleştirerek açtıkları yaklaşık bin 200 metrekarelik bir çocuk kafesinde hem torunlarıyla daha iyi vakit geçiriyor hem de üretkenliğin yaşının olmadığını ispatlıyor.Emekliye ayrıldıktan sonra tüm zamanlarını küçük yaştaki torunlarına ayıran Cengiz Çatman (54) ve Selahaddin Culukoğlu (58), tüm birikimlerini harcayarak çocuk kafesi açtı.Şehrin merkezinde açtıkları kafeyi üç kısma ayıran girişimci emekliler, 2-12 yaş grubunun sosyalleşebilmesi ve güvenle oyun oynayabilmesi için kafenin içine çocuk parkı kurdu. İki emekli, kum havuzu, kaydırak, top havuzu gibi alanların olduğu çocuk parkında deneyimli kadın personel de görevlendirdi.PTT'den emekli Selahattin Culukoğlu, muhabirimize yaptığı açıklamada, torunu ile zaman geçirmekten keyif aldığını söyledi.Bilgisayar, tablet, telefon gibi teknoloji aletlerinden bir nebze torunlarını korumak ve daha iyi arkadaşlıklar kurabilmeleri için bu işletmeyi açtıklarını belirten Culukoğlu, şöyle konuştu:"Emekli olmadan önce de büyüklerimden öğrendiğim bir strateji vardı. 'Bir yerde çok kazanılıyorsa uzaklaş, kaybediliyorsa korkma, yaklaş' demişlerdi. Aslında kaybedilen bir şey yok ama insanların gözü korkutularak girişimcilik ruhunu yok ediyorlar. Türkiye ekonomisine güvenmek gerekiyor. Biz de böyle düşünerek iki emekli arkadaş bu işletmeyi açtık. Birinci amacımız tüm samimiyetimle söylüyorum ki para kazanmak değil. Bir değer katabilmek istiyorduk. Zaten emek karşılığını buluyor. Emekli biri olarak parklarda torun gezdirmek yerine Eskişehir'deki tüm torunları bağrımıza basalım istedik."- "Torunumun artık çok arkadaşı var"Cengiz Çatman ise çocukluğunda yaşayamadığı duyguları emekli olduktan sonra yaşadığını anlattı."Torunları daha güzel bir ortamda büyüsün." düşüncesiyle bu yola çıktıklarını vurgulayan Çatman, şunları kaydetti:"Biz yokluk gördük, torunlarımız mutlu olsun istiyoruz. Sağ olsun babaanneler de destekleyip yastık altındaki birikimlerini ortaya koydular. El birliğiyle bir işletme ortaya çıkardık. Torunumla burada çok keyifli zaman geçiriyorum. Buraya geldiğinde zaten çıkmak istemiyor. Eve götüremiyorum. Torunumun artık çok arkadaşı var. Bu bir sosyal sorumluluk projesiymiş gibi algılanmalı bence çünkü çocukların birbiriyle kaynaştığını görmek, bir kum havuzunda oyunlar oynadığını görmek çok keyifli. Artık eskisi gibi sokaklarda top oynayıp ellerinde salçalı ekmekle gezen çocuklar göremiyoruz. Bir nebze geçmişimizden değerler katıp geleceğin neslini güzel yetiştirebilirsek ne mutlu bize."