Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin destek verdiği, sivil toplum derneklerinin, aktivistlerin, sanatçıların, yazarların ve çok sayıda vatandaşın katıldığı Su ve Vicdan Nöbeti’ne katılan Dr. Jale Nur Süllü “Kazdağlarımızda yapılan doğa katliamına ve talana dur demek için 5 Ağustos gerçekleşen büyük eyleme ülkemizin farklı yörelerinden gelmiş ve 11 gündür nöbet tutan yüzlerce doğa aşığı vatanseverlerle buluştuk. Aynı duyguları yaşayan binlerce insan ülkemizin dört bir yanında rant uğruna yaşanan doğa katliamlarına dur demek için haykırdık.” dedi. “4000 yıllık geçmişi olan Kazdağları’nda gerçekleşen bu cinayetin daha yapılacakların 10’da biri olduğunu öğrendiğimizde endişemiz bir kat daha arttı.” diyerek gözlemlerini aktaran Süllü: “Çevre Platformunca hazırlanan rapora göre, şimdilik kesilen 230.000 ağaç ve kesilecek ağaçların olduğu 2 milyon 500 bin dönüm orman yok olup 1 trilyon ton toprak işlenip altını ayrıştırmak için 400.000 ton siyanür kullanılacak. Rant uğruna gerçekleşen bu katliam sonucu 10 yıl işletilecek altın madeni için, un ufak edilecek dağlarımızdan elde edilecek altının yüzde 96’sı Kanada'lı şirkete, yüzde 4'ü güya devlete kalacağı belirtiliyor. Türkiye’nin dört bir yanında yer altı kaynaklarımızı peşkeş çeken bu anlayışın Eskişehirimizde de Alpu kömürlü termik santral projesi ile başlatmak istediği talan Murat Dağı altın madeni, Beylikova, Mihalıççık, Sivrihisar arasında kurulacak demir nikel madeni ve son olarak Alpu Esence’de ÇED gerekli değildir kararı çıkan altın, gümüş madeni ile artarak devam ediyor. Eskişehirliler olarak bugüne getirdiğimiz direnişte olduğu gibi Kazdağları’nda, Salda Gölü’nde Türkiye’nin dört bir yanında devam eden çevre direnişlerinde yaşam hakkını savunan vatandaşlarımızla bu katliamları durduracağız.” dedi.