Gebelik kayıplarının aileler için büyük bir kaygı kaynağı olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Işıklar, tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 15’inin düşükle sonuçlandığını söyledi. Işıklar, “Nedenleri her zaman belirlemek mümkün olmasa da bildiğimiz kayıpların yarısından fazlası bebekle ilgili genetik sorunlardan kaynaklanıyor” dedi.
Tekrarlayan kayıplarda detaylı inceleme şart
Üç ve üzeri gebelik kayıplarının “tekrarlayan gebelik kaybı” olarak tanımlandığını belirten Işıklar, “Tek bir kayıp sonrası ikinci gebelik için fazla endişe etmeye gerek yok. Ancak ikinci kayıp da yaşanırsa detaylı değerlendirme yapıyor ve bir sonraki gebelikten önce incelemeleri planlıyoruz” diye konuştu.
Rahim anomalileri de önemli etken
Erken dönemde yaşanan kayıpların büyük bölümünün genetik kaynaklı olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Seda Deniz Işıklar, rahimdeki yapısal sorunların da düşüklere neden olabildiğini belirtti. Işıklar, “Çift rahim, rahim içinde perde, rahim ağzı yetersizliği, miyom ve polipler gebeliğin sürdürülebilmesini engelleyebilir” ifadelerini kullandı.
Enfeksiyonlar ve hastalıklar risk oluşturuyor
Mikrobik enfeksiyonların ve bazı hastalıkların da gebelik kaybına yol açabileceğini söyleyen Işıklar, 20. haftadan önceki tüm kayıpların düşük olarak değerlendirildiğini, özellikle ilk üç ayın daha kritik olduğunu vurguladı.
Tedavi yöntemleri soruna göre değişiyor
Gebelik kayıplarının altında yatan nedene göre farklı tedavi seçeneklerinin uygulanabildiğini aktaran Op. Dr. Işıklar, çözümleri şu şekilde özetledi:
-
Genetik problemler: Çoğu rastlantısal ortaya çıkar. Tekrar eden durumlarda tüp bebek yöntemi önerilebilir.
-
Rahim kaynaklı sorunlar: Çift rahim veya perde gibi anomaliler cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir.
-
Enfeksiyonlar: Çoğu medikal tedavi ile kontrol altına alınabilir.
-
Pıhtılaşma ve immünolojik problemler: Kan testleriyle tespit edilip uygun tedaviler uygulanabilir.
İsterseniz bu haberi kısa özet, alt başlıksız metin, sosyal medya paylaşımı ya da bülten formatında da düzenleyebilirim.