CHP açıklamasında, AK Parti’nin “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi” olarak duyurduğu projelere de tepki gösterilerek, bu projelerin halkın vergileriyle yapılan kamu yatırımları olmasına rağmen “bir lütuf gibi sunulduğu” belirtildi. Partiden yapılan açıklamada, “Sosyal konut bir iktidarın bağışı değil; devletin vatandaşına karşı yerine getirmesi gereken anayasal bir sorumluluktur” denildi.
“Yoksulluğu ortadan kaldırmak yerine yönettiniz”
Açıklamada, iktidarın 23 yıldır yoksulluğu kalıcı biçimde çözmek yerine yönetmeyi tercih ettiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Dar gelirli yurttaşlarımızı kalıcı refaha ulaştırmak yerine her seçim döneminde geçici vaatlerle oyaladılar. Bugün ‘yoksullar için konut yapıyoruz’ diyenler, milyonlarca insanı yoksulluğa mahkûm eden politikalarının hesabını vermekten kaçınıyor.”
“Eskişehir halkı cezalandırılıyor”
Parti açıklamasında Eskişehir özelinde de değerlendirmelerde bulunuldu. CHP, Eskişehir’in yıllardır planlı, çağdaş ve insan odaklı kentleşmenin örneği olduğunu belirterek, “CHP’li belediyeler rantı değil halkı, beton yığınlarını değil yaşam alanlarını savunmuştur” ifadelerine yer verdi.
Kentsel dönüşüm projelerinde sorumluluğun ilgili bakanlıklarda olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Gündoğdu Mahallesi ve Küçük Sanayi Bölgesi gibi alanlara bir çivi dahi çakılmadı. Eskişehir’e çevre yolu dahi kazandırılmadı. İktidar, Eskişehirlileri siyasi tercihlerinden dolayı cezalandırmaya devam ediyor” denildi.
“Eskişehir kimsenin babasının çiftliği değildir”
CHP açıklaması, “Rant değil, Eskişehirlilere hizmet bizim şiarımızdır” ifadeleriyle devam etti. Partinin açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verildi:
“CHP olarak halkın alın teriyle yapılacak hiçbir kamu yatırımına karşı değiliz. Ancak halkın emeğiyle yapılan projelerin parti propagandasına dönüştürülmesine ve yoksulluğun seçim malzemesi haline getirilmesine sessiz kalmayız. Eskişehir kimsenin babasının çiftliği değildir. İktidar dahi olsa yapılan her işlem usule ve hukuka uygun olmalıdır. Vatandaşın refahının da hukukun gereğinin de bekçisi biziz.”