II. Attalos önderliğinde Bergama Krallığı döneminde "Attalos Yurdu" anlamına gelen Antalya kurulmuştur. Bu krallığın sona erişinin ardından bir dönem bağımsız yaşayan şehir, korsanların kontrolüne geçmiştir. M.Ö. 77'de ise Roma topraklarına dahil olmuştur. Bu süreçten sonra şehir, M.Ö. 67'de Pompeius'un donanması için bir üs olarak kullanılmıştır. M.S. 130'da Hadrianus'un Attaleia'ya yapmış olduğu ziyaret, kentin gelişimini tetiklemiştir.

Geçtiğimiz zaman zarfında, Antalya, modern bir yapılanmanın üzerine kurulduğu için antik çağ kalıntılarına az rastlanır. Surlardan kalma bölümler ve eski liman, günümüze kadar ulaşabilmiş ender kısımlar olsa da Hadrian Kapısı'nın eşsiz güzelliği, Antalya'nın antik döneminden kalan en önemli miraslardan biridir.

Antalya: Attalos'tan II. Attalos'a

Antik çağa ait belgelere göre Antalya ve çevresi, "verimli" anlamında Pamphylia ismi ile belirlenirken Batı kesimi ise Lykia olarak anılmıştır. 8. yüzyıldan beri bu topraklara gelip yerleşen göçmenler, Aspendos ve Side gibi eşsiz şehirlerin temellerini atmışlar. Bu süre zarfında Side'yi kuşatan Bergama Kralı II. Attalos'un emri ile şimdiki il merkezinin bulunduğu yerde yeni bir şehir kurulmuştur. Bu şehre kralın adı verilmiştir, Attaleia. Zamanla bu isim Atalia ve Adalya şekillerine bürünse de en sonunda bugünkü adı olan Antalya olarak karar kılmıştır.

Antik Dönemlerde Antalya'nın Ev Sahipliği

Arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre; günümüzden 40 bin yıl önce insanoğlu Antalya ve bölgesinde yaşamaktaydı. M.Ö. 2000 döneminden itibaren de sırasıyla; Hititler, Pamphylialılar, Lykialılar, Kilikyalılar, Persler, Büyük İskender, Antigonos, Ptolemais, Selevkos ve Bergama Krallığı gibi büyük devletlerin hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Daha sonra ise bölge Roma İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmiştir. Bölgedeki antik dönem adı Pamphylia olan şehirler, 2. ve 3. yüzyıllarda altın çağlarını yaşamışlar fakat 5. yüzyıla gelindiğinde eski ihtişamlarını yitirmişlerdir.

Anadolu Türkmenleri ve Antalya

Yöre, bilinen İsmiyle Bizans döneminde, 1207 yılında Selçukluların eline geçmiştir. Daha sonra Anadolu Beylikleri devrinin Teke Aşiretinin Hamitoğulları'nın yönetimine bırakılmıştır. Teke Türkmenleri, Türkiye'deki nüfusu en fazla olan boydur ve bundan bir bin yıl önce buraya gelmişlerdir. Bu sebepten ötürü, Antalya'nın kuzey bölgesi, Isparta ve Burdur'un kısımları Teke olarak anılmaktadır. Ayrıca şehir, Osmanlı zamanında da Anadolu eyaletine bağlı Teke Sancağı olarak adlandırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Antalya, Teke Sancağı olarak bağımsız bir konuma gelmiştir.

Evliya Çelebi'nin Gözünden Antalya

17. yüzyılın ikinci yarısında Antalya'ya gelen ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi, kale içinde dört mahalle ve üç bin ev olduğunu belirtmiştir. Şehrin çarşısı ise kale dışında bulunurken, limanın 200 parçalık gemi alabilecek büyüklükte olduğunu not düşmüştür. İdarî bakımdan Konya'ya bağlı Teke Sancağı'nın merkezi olan Antalya, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında bağımsız sancak haline getirilmiştir.