Eskişehirspor'umuz Bölgesel Amatör Lig 6. Grup'ta, 8. hafta maçını da kazanarak namağlup liderliğini sürdürmeyi başardı. Karadeniz ekibi Alaplı Belediyespor'u sahasında 1-0 mağlup eden Eskişehirspor skor olarak zorlansa da önemli bir galiviyet aldı. Eskişehirspor aldığı sonuç ile puanını 22'ye yükseltti ve BAL 6. Grup'ta en yakın rakibinin önünde, yenilgisiz ve lider olarak yoluna devam ediyor.

Eskişehirspor'a oyun olarak baktığımızda ise Alaplı karşısında maçın belirli bölümlerinde zorlanan bir takım gördüğümüz aşikar. İbrahim Hoca'nın iç sahada Gölbaşı'na karşı denediği bir 6 ve iki 8'den oluşan üçlü orta sahalı yapıyı bu maçta da gördük. Fakat göbekte tempo ve kreatiflik sorunları halen devam ediyor. Aslında Es Es'in oyununda eksik noktalar her hafta hemen aynı olmaya başladı. Bunları uzun haftalardır detaylıca yazıyorum.

Eskişehirspor kalite olarak kendi grubunun en iyi takımı olduğu için ve oyunundaki artılar eksilere göre daha fazla olduğu için, eksiklerine rağmen kazanma alışkanlığını sürdürüyor. Bu sebeple bu hafta çok fazla saha içini konuşmak istemiyorum. Alaplı gibi diri bir takımdan 3 puan almak önemliydi.

Bu hafta sonu bence saha içindeki maç zevkli, çekişmeli ve heyecanlı olmasına karşın asıl aksiyon tirbünlerdeydi. Büyük Eskişehirspor taraftarının her zaman canla başla takımını desteklediğini ve iyi tribün yaptığını söylememe gerek yok. Ancak bazı maçların atmosferi daha farklı oluyor. Alaplı maçı da biraz öyleydi...

Maç başlamadan 1 saat kadar önce, maça yürüyerek geldiğim için daha fazla yolu uzatmayım diye emniyetten basın mensubu iznimi alarak Alaplı taraftarlarının olduğu mevkiden basın ve protokol tarafına yürüyordum. Sonra Alaplı'dan iki genç arkadaş ile konuştum. Hatta fotoğraf verdiler atkılarla, sağolsunlar. Daha sonra kalabalığa doğru yöneldik beraber. Benim amacım oradan geçip gitmekti. Bir de baktım ki Alaplı'dan takımlarını desteklemeye gelen "Mavi Şeytanlar" grubu ile çoğunluğunun ALTES'ten olduğunu daha sonra öğrendiğim bir grup Eskişehirspor taraftarı dostluk pozu veriyor. Hem de rahmetli Ediz Bahtiyaroğlu'nu anan "Kanatlanıp Uçtuğun Yerde Bahtiyar Ol" sloganının yazılı olduğu ve Alaplı Mavi Şeytanlar grubunun yaptırdığı panklartla. Bu beni maç öncesi acayip şekilde duygulandırdı. Birkaç kare fotoğraf çektim ve hemen haber yaptım. Bu müstesna olayı herkes görmeliydi...

Daha sonra tirbüne geldim. Stat dolmadan ilk olarak, toplu halde stada alınan Alaplı tribünleri takımlarına tezahüratlar yaptı. Eskişehirspor taraftarları tribünlere dolunca ise koro şefliği maç bitene kadar Es Es'e geçti. Fakat maç girişinde Alaplı'dan gelen gençlere "Haberinizi yaparım ama Eskişehirspor'a küfür ederseniz yazmam." demiştim. Onlar da "Yok abi olur mu öyle bizde küfür yok." diye söz vermişlerdi. Gerçekten de Alaplı tribünleri sözünü tuttu ve çok güzel bir tribün örneği ortaya koydular. İki takım taraftarının kardeşliği günün olaylarından biriydi.

Geçelim bizim tirbünlere. Alaplı maçında gece maçlarını bir kenara koyarsak bu sezonun en güzel tribünü ve maç atmosferi vardı. Aralık ayına göre sıcak havanın, maçın öneminin ve maçın pazar günü olmasının da tribünlerdeki coşkuda büyük payı var. Eskişehirspor tribünleri hem sasyısal olarak kalabalık hem de oldukça arzulu ve istekliydi. Yeniden söylüyorum, yanlış anlaşılma olmasın. Ben de Eskişehirspor tribünlerinde büyüdüm. Biz zaten hep iyiyiz ama bazen bir başka aura oluşuyor tribünlerde. Bu maçta da o durumu sezdim. Çok keyif aldığımız, çılgın gibi tribün yaptığımız ve sonunda 3 puan aldığımız harika bir maç oldu.

Maç sonunda ise Eskişehirspor yönetiminin futolcular ile yaptığı karşılıklı tribün Alaplı maçında akıllardad kalan en özel olaylardan biri oldu. Galibiyet sevinci ile yükselen tüm yönetim kurulu ve futbolcular sevinçlerini tribün yaparak kutladı. Bu harika görüntü de beni çok duygulandırdı. Aynı zamanda soyunma odasında Başkan Erkan Koca'nın ortada olduğu ve yönetimle futbolcuların kenetlendiği sevinç gösterisini izlediğimde de aynı duyguları hissetim. Ve aklıma şu ünlü söz geldi. "Kravatlılar gider, formalılar gider, atkılılar kalır." Fakat bizde formalılar da o formanın ağılrığının bilincinde ve ona göre hareket ediyorlar. Bu nedenle sözü şu anki Eskişehirspor'a uyarladım. "Kravatlılar gider, atkılılar kalır!"

Eskişehirspor'u en zor günlerinde daha da çukura iten ya da görmezden gelen kravatlılar grubundan pek kimseyi takımla yan yana göremiyoruz artık. Fakat Eskişehirspor'u kurtarmak için ellerini taşın altına koyan bir grup tribüncünün onur mücadelesi var gücüyle devam ediyor. Tribünlerden gelen Eskişehirspor yönetimi, büyük taraftar ile omuz omuza verip bir varoluş mücadelesi gösteriyor. Bu duruma söyleyecek başka bir söz bulamadım. Atkılılar yine en zor zamanlarda takımlarının, kulüplerinin yanında olmaya devam ediyor.

Futbolun tamamen endüstriyel olduğu şu dönemde Eskişehirspor 'atkılıları' ile ayağa kalkmaya çalışıyor. İnsan böyle olaylara tanık oldukça iyi ki Eskişehirsporluyum diyor defalarca dememişcesine...

Yaşasın Eskişehirspor, yaşasın şehrine ihanet etmeyen tirübün çocukları!

Sevgi ve saygıyla...