6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız çok acı deprem felaketi sonucunda liglere verilen ara Eskişehirspor için tabiri caizse ilaç olmuştu. Bu dönemde yapılan 20 yeni transfer, gelen yeni teknik ekip ve Antalya Belek’te yapılan verimli kamp çalışmaları neticesinde Eskişehirspor’un yeniden başlayan TFF 3. Lig’de fırtına gibi esmesini hepimiz bekliyorduk. Fakat Karbel Karaköprü Belediyespor maçı hiç de beklediğimiz gibi bir sonuçla bitmedi. Ayrıca sonuç bir kenara oynanan futbol gerçekten can sıkıcıydı. 

Geçen haftaki yazımda Özcan Kızıltan’ın gelişine karşı olmama rağmen hocaya ve yönetime tam destek mesajı vermiştim. Çünkü takımının birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu çok açıktı. Yeni gelen onlarca ismin bir anda kaynaşması kolay değildi. Alınan kötü sonuca rağmen ben Özcan hoca ile yolların bu denli kısa sürede ayrılacağını tahmin etmiyordum. Aynı zamanda bu kararın yanlış olabileceğini de düşünüyordum. Bunu itiraf etmekten yana hiç çekincem yok. Eskişehirspor yönetimi benim düşüncelerimin aksine bir karar ile Özcan Kızıltan ile yolları ayırma kararı aldı. Bu erken gibi görünen karar şimdilik doğru görünüyor ve Eskişehirspor’un bu hafta aldığı galibiyetle birlikte daha da değer kazandı diyebilirim. Elbette tek maç üzerinden yeni teknik direktörümüz Ali Onur Cerrah’ın doğru seçim olup olmadığı tartışılamaz; ancak oyunculardaki futbol oynama isteği bile Eskişehirspor için iyi bir gelişme. Sahadaki isteksiz görüntünün yerini hırs ve mücadelenin aldığını görüyoruz. Fuat Çapa’nın koordinatörlüğünde Ali Onur Cerrah’ın Eskişehirspor kariyerine şaşalı bir başlangıç yaptığını söylemek gerek. Onur hocanın ve takımın performanslarının üzerine koyarak ilerlediği bir süreç hepimizin tek temennisi diyebiliriz. Eskişehirspor yönetimini, teknik ekibi ve futbolcuları alınan kritik Edirne galibiyeti için tebrik edelim ve gelelim maçın detaylarına.

Eskişehirspor TFF 3.Lig’in 23. haftasında deplasmanda Edirnespor’u 1-2 mağlup ederek belki de sezonun en kritik galibiyetine imza attı. Çünkü kümede kalmak için kurulan kadro için eşik maçlardan birisi kesinlikle Edirnespor karşılaşmasıydı. Direkt rakiplerimizden olan Edirnespor’u deplasmanda mağlup etmek hem puantaj hem de moral açısından takımımız için harika oldu. Alınan 1-2’lik sonuç ve Edirnespor’a karşı verdiğimiz birkaç çok önemli gol pozisyonu bazı kesimleri çok memnun etmiş görünmüyor. Eskişehirspor tarihinin en kritik galibiyetlerinden birini aldığımız maçta ben açıkçası oynanan oyunu eleştirenlere hiç anlam veremiyorum. Son iki maçta güçlü rakiplerine kök söktüren ve 4 puan toplayan Edirnespor’a karşı galip gelmek şu an için oynanan oyunun yeterli olduğunu bize net şekilde gösterdi. Hafta arasında benim de dediğim gibi Edirnespor’un defektleri vardı ve Eskişehirspor bu defektleri iyi değerlendirerek hak edilmiş bir galibiyete imza attı. Tabi ki bizim takımımızın da oyununda belli başlı sorunları vardı. Fakat bu sorunlar üzerine basarak söylüyorum yeni kurulmuş bir kadro ve çok yeni gelen bir teknik heyet için kabul edilebilir seviyedeydi. İkinci yarıda şiddetli rüzgarın da Edirnespor’un oyununa destek olduğunu söylemek de fayda var. Ayrıca inanmış bir rakibin 0-2 geriye düştüğü maçta elbette geri gelmek için varını yoğunu ortaya koyacağı belliydi. Eskişehirspor’un rakibe pozisyon bile vermeden bu maçı kazanmasını beklemek hayalcilik olurdu. Edirnespor maçı özelinde teknik ekibi eleştireceğim tek nokta yanlış ve zamansız oyuncu değişiklikleri oldu. Son derece zayıf kondisyona sahip olduğu haftalardır apaçık ortada olan İ. Haktan’ın oyuna girmesi bence hataydı. Yaptığı ilk driplingde adelesinin atma noktasına gelmiş olması İ. Haktan’ın formu ile ilgili gereken bilgiyi bizlere verdi. Ayrıca ikinci yarıda sarf edilen büyük efor nedeniyle düşüşe geçen Serdar Sudun ve Hamza Ok’tan oluşan orta saha tandemimize destekleyici bir üçüncü oyuncu 70 civarında oyuna alınmalıydı. Sonuç olarak alınan kararlar kazanan teknik ekipten çıktı ve saygı duyuyorum. Yalnızca benim kişisel görüşüm bu şekilde. Bir de Melih Bostan’a ayrı bir parantez açmak gerek. Sakatlanıp oyun dışına çıkana kadar bence takımın en iyisiydi. Zaten bunu attığı iki gol ile ispatladı. Geldiği günden bu yana performansı ile soru işareti olan Melih’in mükemmel oyunu zihnen ve bedenen takıma tamamen katıldığının göstergesi oldu.

Gelelim biraz daha tatlı konulara. Bir kez daha söylemekte fayda var Eskişehirspor sezonun en kritik galibiyetini söke söke Edirne deplasmanında aldı. Edirne’ye kadar kilometrelerce yol giden büyük Eskişehirspor taraftarının desteği ve futbolcuların azmi galibiyetin mimarı oldu. Bunun yanında Ali Onur Cerrah hoca ve ekibi de ilk maç özelinde iyi iş çıkardı. Maç sonrası takımın kendi içinde kenetlenmesi ve galibiyet etkisiyle bağlarını güçlendirmesi bizim için en büyük artı oldu. Ayrıca deplasmana giden taraftar ile de maç sonu yaşanan iletişim görülmeye değerdi. Ancak maçın bize getirdiği en önemli artı kesinlikle alınan 3 puan oldu. Yomraspor’un kendi maçını kaybetmesi ve bizim kazanmamız ligin dibinden bir basamak yukarıya çıkmamızı sağladı. 18. sırada olmak ile 17. sırada olmanı psikoloji olarak ne denli büyük bir fark yarattığını söylemeye bile gerek yok. Üzerine direkt rakip Edirnespor ile olan puan farkını yalnızca ikiye indirmek ve küme düşme hattının üzerinde yer alan Amasyaspor, Şile Yıldız gibi ekiplerle farkın 4 puana düşmesi hem takımı hem de bizleri moral olarak ziyadesiyle yükseltti. Eskişehirspor tüm unsurlarıyla yine ne yaptı ne etti karanlıkların içinden güneşi doğurmayı başardı. Yeni doğan gün hepimiz için çileli mücadelemizde bir umut olacak. Edirnespor’a karşı alınan önemli galibiyet Eskişehirspor’un yeniden doğuşunun simgelerinden olacak. Üzerine koya koya devam ettiğimizde umuyoruz ki Eskişehirspor yenilmez bir armadaya dönüşecek. Durmak yok, her geçen gün daha iyiye giderek hedefe doğru kenetlen Eskişehirspor! İyi günde kötü günde her zaman yanındayız!