Burada yeni bir hayat kurmaya başlayan Soyalan, yaklaşık 80 bin TL harcayarak çocukluk hayalini gerçekleştirdi ve minibüsünü karavana dönüştürdü.

“Bu Araç İlk Aldığımda Bir Kokoreç Aracıydı”

Afet sonrasında yaşadığı süreci ve aracını nasıl karavana çevirdiğini anlatan Soyalan, “Bu benim çocukluk hayalimdi. Eskiden Vosvos araçlar vardı, onlardan almıştım. Kampa giderken çadır kuruyordum, ama zamanla çadır kurmaktan sıkıldım. Bu nedenle bir karavanım olsun istedim. O hevesle bu aracı aldım. Bu araç ilk aldığımda bir kokoreç aracıydı. Yaklaşık 9 senedir bende. O zamanlar 7 bin 500 TL’ye satın almıştım. Şimdi içini karavana çevirdim. İçinde yaşam alanı oluşturduk. Güneş paneli, ocağı ve eviyesi var” dedi.

A W446178 03

“Her Şeyi El Emeğiyle Yaptık”

Aracın içindeki tadilatların henüz tamamlanmadığını belirten Soyalan, “Perdeler takılacak, raf yapılacak. Normalde kitaplığı bile var. Kahve ve çaydanlık için ayrı bir raf olacak. Koltuğu açılıp kapanıyor. Yaşam aküsü var, bütün elektriği 220 volta çeviriyor. Bu da bizi kamplarda 2-3 gün idare ediyor. Şimdiye kadar minimum 80 bin TL masraf yaptım. Bunların hepsini arkadaşımla birlikte, el emeğiyle yaptık. Ustaya hiç götürmedik. Tahtaları, döşemeleri, parkeleri biz kestik ve yerleştirdik. Ses sistemini de kendimiz yaptık” ifadelerini kullandı.

“Gidecek Yerim Yoktu, 1 Hafta Kanlıkavak’ta Kaldım”

Hatay’dan Eskişehir’e uzanan yolculuğunu anlatan Soyalan, “Hurda olarak aldığım minibüsü emekle bu hale getirdim. İçini daha da geliştireceğim inşallah. İnsanlar bu arabaların yolda gidip gitmeyeceğini sorguluyor. Ben Hataylıyım. Antakya depreminden sonra buraya geldim. Yaklaşık 2 senedir Eskişehir’deyim. Antakya’ya 12 kez bu araçla gidip geldim. Tüm eşyalarımı araca yükleyerek geldim. Eskişehir’de yeni bir hayat kurdum. Gidecek yerim yoktu, 1 hafta Kanlıkavak’ta kaldım. Daha sonra iş buldum, ev tuttum. Şimdi bu aracı sadece hafta sonları kamp yapmak için kullanıyorum” şeklinde konuştu.