Genetik geçişli bir hastalık olan talaseminin, akraba evliliklerinin sık olduğu bölgelerde daha yaygın görüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Bildirici, her yıl yüzlerce hasta çocuğun dünyaya geldiğini vurgulayarak, bunun aileler ve toplum için ciddi maddi ve manevi yükler oluşturduğunu ifade etti. Bildirici, talasemi taşıyıcılarının büyük bir kısmının hastalığı taşıdığından haberdar olmadığını söyledi.

“Genellikle ancak hasta bir çocuk dünyaya geldiğinde ya da özel kan testleriyle taşıyıcılık öğrenilmektedir.”

"Evlilik öncesi tarama programı ile hasta bebeklerin doğumu önlenebilir"

1 Kasım 2018 tarihinden bu yana Türkiye genelinde uygulanan “Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı” hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bildirici, bu kapsamda evlenmek isteyen çiftlere aile hekimleri aracılığıyla danışmanlık hizmeti verildiğini ve erkek adaylardan alınan kan örnekleriyle tarama testleri yapıldığını belirtti.

“Eğer erkek aday taşıyıcı ise, kadın aday da teste yönlendiriliyor. Her iki adayın da taşıyıcı olması durumunda hastalıklı bebek doğumu riski artıyor. Bu çiftler genetik danışmanlık merkezlerine yönlendirilerek bilgilendiriliyor.”

"Genetik danışmanlık ile sağlıklı nesiller mümkün"

Doç. Dr. Bildirici, her iki eş adayının da taşıyıcı olması durumunda tüp bebek uygulaması ve preimplantasyon genetik tanı yöntemiyle sağlıklı bebeklerin dünyaya gelebileceğini belirtti.

“Hasta bebek doğum riskinin önceden biliniyor olması ve bir genetik tanı merkezinin takibinde olunması büyük önem taşımaktadır.”

"Talasemi önlenebilir bir hastalık"

Dünya genelinde 1993 yılından bu yana 8 Mayıs’ın "Dünya Talasemi Günü" olarak kabul edildiğini hatırlatan Doç. Dr. Bildirici, Türkiye’de de çeşitli etkinliklerle hemoglobinopatilerin önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemde tutulduğunu belirtti. Bildirici, hem hastalıkların önlenmesine hem de mevcut hastaların yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

“Talasemi önlenebilir bir hastalıktır. Yapılan tarama ve bilinçlendirme çalışmalarıyla sağlıklı nesiller yetiştirmek mümkün olacaktır.”