Geçmişi tarih öncesi çağlara dayanan Gaziantep, Anadolu ve Mezopotamya bölgelerinde kurulan uygarlıkların etkisi altında kalmış bir kenttir. Doğu ve batı, kuzey ve güney yönlerinden geçen önemli yolların kesişme noktasında bulunması nedeniyle Gaziantep, tarih boyunca insana ev sahipliği yapmış bir ilim merkezi olmuştur. Tarihi İpek Yolu da bu önemli kentten geçmekteydi, bu durum şehrin çekiciliğini ve canlılığını sürekli kılmıştır.

Şehir; Kalkolitik, Paleolitik, Neolitik dönemler, Tunç Çağı, Hitit, Med, Asur, Pers, İskender, Selefkoslar, Roma ve Bizans, İslam-Arap ve İslam-Türk devirlerinin izlerini taşıyan zengin bir tarihi mirasa sahiptir.

Eski adı Ayıntap olan Gaziantep, Gaziantep'in bugünkü sınırlarının 12 km. kuzeybatısında, Dülük Köyü ile Karahöyük Köyü arasında bulunmaktadır. Yapılan arkeolojik çalışmalar taş, kalkolitik ve bakır dönemlerine ait kalıntıları gün yüzüne çıkarmıştır.

Tarihinde bir dönem Babil egemenliği altında olan Gaziantep, M.Ö. 1700 yıllarında Hitit Devleti'nin bir parçası haline gelmiştir. Hititlerin önemli bir dini merkezi olan Dülük kenti de Gaziantep'in bugünkü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Gaziantep ve çevresi, M.Ö. 700-546 yılları arasında Asur, Med ve Pers etkisi altındaydı. Büyük İskender'in Pers Devleti'ni yıkmasından sonra kent, Roma ve Bizans hakimiyeti altına girdi.

İçinde yer aldığı coğrafyadan dolayı Gaziantep; Kahramanmaraş'tan Halep'e, Birecik'ten Akdeniz kıyılarına ve Diyarbakır'dan İskenderun'a uzanan ana yollar üzerinde bulunmaktadır. Dolayısıyla her dönemde bölgenin kültür ve ticaret merkezi olma özelliğini sürdürmüştür.

Müslümanların buradan Anadolu'ya yayılışı ve Hz. Muhammed'in Peygamberlik mührünü öpen Hz. Ökkeşiye'nin türbesinin Gaziantep'te olması, kentin İslami tarih açısından önemli bir konuma sahip olmasını sağlamıştır.

Gaziantep'in eski adı ve adının kökeni

Tarih öncesi çağlardan itibaren Ayıntap olarak anılan Gaziantep, adını tarih boyunca yaşadığı değişimlerden ve Milli Mücadele döneminde sergilenen kahramanlıklarından almıştır.

Gaziantep'in eski adı ve aslı "Kala-ı Füsus" olarak bilinir. Bu ifade "yüzük kalesi" anlamına gelmektedir. Farklı rivayetlere göre Ayıntap ismi, halkının "Ayni tövbe etti" söylemi ya da suyunun güzelliğinden ve bolluğundan türemiştir.

Şehrin bir diğer eski adı Hantap'tır. Hantap, han toprağı anlamına gelmektedir ve bu isim zamanla Antap ve Antep şekline dönüşmüştür. Kurtuluş Savaşı'nda, Gaziantep halkının göstermiş olduğu üstün kahramanlık neticesinde, şehre 8 Şubat 1921 tarihinde TBMM tarafından "Gazi" unvanı verilmiştir. Bu tarihten itibaren şehir Gaziantep adıyla anılmaktadır.