Bozbal mesajında, "Rahmetli Muhsin Başkanımızın ideallerinden en önemlisi Türk dünyası ve birlikti. 'Bir idealim var, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası hayal ediyorum.' diyordu.      

Onun hayali bizim de hayalimiz. Bu hayali gerçekleştirene kadar da bu davaya olan sadakatimiz ve yürüyüşümüz devam edecek." ifadelerini kullandı.

Birliğe, beraberliğe, sevgiye ve hoşgörüye bugün çok ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bozbal, Yazıcıoğlu'nun da Türkiye'de birliğin öncülüğünü yapan siyasi liderlerin başında geldiğini ve bu nedenle çok sevildiğini vurguladı.

Yazıcıoğlu'nun çileli bir hayat yaşadığını, ağır bedeller ödediğini anlatan Bozbal, şehit liderlerinin hücredeyken bile milletine ve devletine küsmediğine dikkati çekerek, ideallerinin en başında Türk milletinin huzuru, mutluluğu, güveninin geldiğini belirtti.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun kendisini, Anadolu insanın devlete uzanan bir eli olarak gördüğünün altını çizen Bozbal, Yazıcıoğlu'nun Türk ve İslam coğrafyasına da büyük önem verdiğini dile getirerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetini de millet iradesi üzerine kurmuştu. Milletin iradesi dışında hiçbir güce boyun eğmeyeceğini de çok açık ve net bir şekilde ifade etti. Millet kimi seçmişse, tercihini kimden yöne koymuşsa, hangi yönde belirtmişse Muhsin Yazıcıoğlu hep milletin tercihinin yanında durdu.    

Doğruların yanında durdu, yanlışı da kim yaparsa, söylerse onun karşısında hep ok gibi dikildi. Muhalefet anlayışı da diğerlerinden farklıydı. İktidarların, Türkiye'yi yönetenlerin doğrularına 'doğru' diyecek kadar bir yüreğe sahipti ama yanlışlarını gördüğünde karşı çıkacak kadar cesaretliydi. Her

zaman yapıcı, yol gösterici ve sorumlu bir siyaset adamı olarak o tarzda bir muhalefet geliştirdi."

Muhsin Yazıcıoğlu'nun darbelere karşı bir duruş sergilediğine dikkat çeken Bozbal, hayatını milletine, devletine, dinine ve vatanına adadığını söyledi.

BBP İl Başkanı Bozbal mesajına şöyle devam etti:"25 Mart, Muhsin Başkan'ın aramızdan ayrılışının 12.yılı.Rahmetle anıyoruz.

Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkii... Adı gibi bir yer! Ölüm bu kadar kolay mı? Can bu kadar ucuz mu? Bazı ölümler acı veriyor insana, hüzne salıyor insanı.Faili meçhul olursa, ölümü şüpheli bulunursa  o zaman kahrolur insan. Hele bir de naaşı bulunmazsa  akla binbir soru gelir takılır.

Keş Dağı'nda düşürdüler helikopteri, Kuru Dere'de kuruttular ömrünü, Kanlıçukur'da defnettiler beyaz örtünün altına Muhsin Başkan'ı. Ağıt değil de nedir şimdi, kefen değil de nedir şimdi yağan kar?

"Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır

Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum

Bir çeşme başı arıyorum

Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp

Mis gibi nane kokuları arasında

Ruhumu dinlemek istiyorum" Üşüyorum diye yazmıştı. Oysa onun ölümüyle bütün ülke üşümüştü. Bu tür ölümler olmasın ülkemde, yürekler yanmasın. Birileri tetiklerse, birileri alet olursa, şaibeli olursa işte insan o zaman delirir, hazmedemez bu tür ölümleri.

25 Mart 2009'du hakkın rahmetine kavuşalı. Sevenleri hala yaralı.

Güvercinler ülkesinde vurdular onu. Ruhumu dinlemek istiyorum diyen Muhsin Başkanı beyaz örtüye sardılar. Siyah takımlılardı onlar, karanlık güçler! Kirliydiler, pistiler, belki de hiçtiler. O yüzden bulunamadılar, bilinemediler.

25 Mart 2009'da Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter havalandıktan kısa bir süre sonra bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri

içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı, Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.

"Siz peygamber çiçekleri toplarken

Ben sonsuzluğu düşünüyorum

Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum" Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze merasimi Kocatepe Camii'nde düzenlendi. TBMM'deki törende Türk bayrağına sarılı naaşının üzeri çiçeklerle süslendi. Cenaze törenine yüz binlerce kişi katıldı. Cenazesi, Taceddin Dergâhı'na gömülmeyi vasiyet ettiği

için Bakanlar Kurulu kararı çıkartılarak dergâhın bahçesine defnedildi.

Güneşi kapatanlar dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Ama bu ülke kimsenin karşısında eğilmeyecek, bükülmeyecek ve de yıkılmayacaktır. Toprağa düşenler boşuna düşmedi. Bu ülke dik duran, özü sözü bir olan, adam gibi adamları kara ya da toprağa defnetmez yüreğine defneder ve

dualarıyla onları yâd eder.

Mekânın cennet olsun Muhsin Başkan."

BBP İl Başkanı Bozbal,dava sürecinin devam ettiğini belirterek, "Gecikmiş adalet adalet değildir. Biz adalet istiyoruz. 12 yıl da geçse adalet istiyoruz. Gecikme olabilir ama etkin bir soruşturma, gerçek anlamda faillerin bulunmasını umuyoruz ve bekliyoruz. Bütün aileler ve yine merhum Muhsin

Yazıcıoğlu'nun sevenleri, tüm Türkiye, kamuoyu, kamu vicdanı bunu bekliyor.

Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ,  Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya,Kaya İstektepe ve  İsmail Güneş'i birkez daha rahmetle anıyoruz."dedi