İhale davaları kamusal alanda ortaya çıkan ihtiyaçlar için uygulanan kamu ihalelerine yönelik olarak taraflarda oluşan şüphe durumlarında açılır. Kamu ihalesi adı verilen uygulamalar yapılırken kamu kaynaklarının en iyi şekilde kullanılması amaçlanır. 

Bundan dolayı da kamu kurumu ihale açar. Yetkili olan taraf kamu kurumu olurken ihaleye ilişkin belirleyici unsur da kamu kurumunun kendisi olur. Devlet kamusal alanda ortaya çıkan mal ve hizmet alımları için ihale usulü ile iş yaptırmayı tercih ettiğinde ihale açılır. 

Kamusal alanda yapım işleri söz konusu olduğunda da ihale açılarak bu işler devletle hukuksal bağı olmayan firmalara verilebilir. İhale açılacağı zaman kamu ihale kanunu ile belirlenen koşullara göre hareket edilir. 

İhale davaları kamu ihale hukuku kapsamında açılabilir. Dava açılabilmesi için şartların sağlanmış olması gerekirken dava öncesinde aşılması gereken süreçler olur. Kamu ihale davaları idare mahkemesinde görülen davalardır.  

Dava aşamasına geçilmeden önce kamu kurumuna şikâyet gerçekleştirilmesi gerekir. Kurumun yasal süre içerisinde verdiği cevapta olumsuzluk olması durumunda kamu ihale kurumuna itirazen şikâyetin yapılması zorunludur. Buradan da istenilen sonucun alınamaması durumunda mahkeme yolu açılır.  

Kamu ihale hukukunun dinamik bir yapısının olması sürekli güncellenen mevzuatlardan kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı da kamu ihale uzmanlarının çeşitli eğitimler aracılığı ile gelişmeleri yakından takip etmesi kaçınılmaz olur.  

Kamu İhale Davası Açma Nedenleri 

İhale davaları açılacağı zaman bir nedene dayanması gerekir. Kamu ihaleleri açıldığında belli usullere göre hareket edilir. Tarafların kamu ihalesine yönelik olarak bir şüphe duyması itiraz etme hakkını doğurur.  

Bu durumda da hukuki sürecin takip edilmesi gerekir. Hukuki aşamalar arasında ise şikâyet evresi bulunurken bu itirazlar yetkili birimlere yapılır. İstenilen sonuçların elde edilmemesi ise yargı yolunun açılmasına fırsat verir. Bu durumda da idare mahkemesine dilekçe verilmek sureti ile dava açılabilir.  

İhale davası açılacağı zaman ihalenin yapılma şekline karşı bir şüphe oluşması yeterlidir. İhaleye başvuran taraflar şaibeli bir durumdan şüphe ettiklerinde itiraz etme haklarına sahiptir. Kamu ihale kurumuna yapılan itirazların ardından kurumun taraflara kararını tebliğ etmesi zorunludur.  

İhale davaları ile kamuya ait verilen hizmetlerin denetlenmesi amaçlanır. Bu sayede kamu kaynaklarının verimli kullanılıp kullanılmadığı ya da bir suiistimal olup olmadığı anlaşılabilir. Bundan dolayı da kamu ihalelerine ilişkin oluşabilecek şüpheli durumlar karşısında kanun yollarına başvurmak mümkün olur. Hukuk kuralları aracılığı ile kişi ve kurumlar arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi mümkün olurken bu sayede toplumsal yaşamın düzenlenmesi mümkündür. 

Kamu ihalelerinin en önemli özelliği kamu yararına hizmet etmesidir. Bu davalar şüpheli bulunan işlemler karşısında açılırken kamu ihaleleri sırasında çeşitli usullere uygun olarak çalışmalar yapılır. Kamu ihale usulleri arasında açık ihale usulü, belli istekliler arasındaki ihale usulü ve pazarlık usulü adı verilen uygulamalar yapılır.