Uzmanlardan açıklama geldi…

 Doç. Dr. Evren Bolgün’den gelen açıklamaya göre; ‘’ Bu ifadeden Merkez Bankası'nın bir süre faiz indirimi yapmayacağı anlaşılıyor. Faize, büyük ihtimalle temmuza kadar dokunulmayacak. Hatta, bizim Nisan'da göreceğimiz enflasyon yılın en büyük enflasyonu olacak. Merkez Bankası için bırakın faiz indirimini faiz artırımı devreye girecek. Vatandaş krediye zaten maliyetli ulaşıyordu bundan sonra da avantajlı bir kredi maliyetini yılın ilk yarısında göremeyecek. Kredi maliyeti şu dönemlerde zaten en yüksek seviyede, kimsenin şu süreçte zaruri bir ihtiyaç olmadığı sürece yüzde 24 ile ihtiyaç kredisini alacaklarını sanmıyorum.’’ İfadelerine yer verdi.

Profesör Cem Başlevent açıklaması sırasında; Önümüzdeki birkaç ay boyunca enflasyonda kayda değer bir düşüş beklenmiyor ve politika faizinin de yüksek kalacağı anlaşılıyor. Bu da kredi faizlerinin mevcut yüksek düzeylerinde kalmaya devam edeceğini ima ediyor. Zira bankaların Merkez Bankası’ndan borçlanırken ve vatandaştan mevduat toplarken yüksek maliyetlere katlanmaları, kredi faizlerinin de yüksek olması anlamına gelir. Elbette bu halkın refahı ve ekonomik büyüme bakımları sırasında olumsuz bir gelişme olacak. Fakat düşük faiz oraları için döviz kurlarının bu denli bir şekilde kontrolden çıkmış olması daha büyük sorunları beraberinde getirecek. ‘’ ifadeleri ile dikkatleri çekti.

Ekonomist Emrah Lafçı’dan gelen açıklamaya göre; ‘’Baskı altında tutulan faizler vatandaşı döviz mevduat hesaplarına yönlendirdi. Faizler düşük olduğu için yabancı yatırımcı da Türkiye'den çıktı. Düşük faizle kullandırılan krediler de ithalat talebi yarattı. Bu faktörler dövizin yükselmesine neden oldu. Yükselen döviz maliyetleri artırdı ve bu firmaların ürünlerine zam anlamına geldi. Bu da enflasyon artırdı. Yukarıda saydığım mekanizma nedeniyle enflasyon artınca faizler de yükseldi. Yani faizleri düşük tutalım takıntısı uzun vadeli faizleri aslında artırmış oldu. ‘’ ifadelerine yer verdi.