Dil alışkanlıklarını ve seslenme biçimlerini yakından inceleyen, dil zenginliklerini ve var olan ağız farklılıklarını göz önünde bulunduran bir araştırma, Türkiye'nin kültürel zenginliğini ortaya koydu. Türkiye'nin seslenme haritası adı verilen bu iddialı araştırma, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki insanların birbirlerine nasıl seslendiklerini analiz edip, bu konuda bir harita oluşturdu.

Türkiye, birçok farklı ağız ve dile sahip, her bir köşesinde eşsiz bir kültürel çeşitlilik barındıran bir ülke. Bu çeşitlilik, dilimizdeki ağız farklılıkları aracılığıyla da kendini belli ediyor. Özellikle seslenme biçimlerindeki çeşitlilik, Türkiye'deki farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını daha iyi anlamamızı sağlayan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Araştırmada vurgulanan bir örnek, Kütahya'daki seslenme kültürü. Kütahya'da halk, birbirlerine genellikle gülüm diye seslenir. Bu türkçenin kullanıldığı diğer şehirler arasında oldukça belirgin ve özgün bir seslenme biçimi olmuştur.

Ayrıca, Ankara'da sıkça kullanılan 'La bebe', Hakkari'de çok sevilen 'Bremın', Konya kendine özgü 'ortak' gibi ifadeler de farklı yörelerde nasıl bir seslenme kültürü olduğunu gösteriyor. Farklı şehirlerde kullanılan diğer ilginç ifadeler arasında; Antalya'da 'Bilader', Aydın'da 'Napık Durun', Manisa'da 'Devrem', Samsun'da 'Gadaşım', Ordu'da 'Finduğum', Yozgat'ta 'Neşalsin', Uşak'ta 'Bizim oğlan', Çorum'da 'Göbel' ve Sivas'ta 'Gülüü' şeklinde seslenmeler yer alıyor.

Bu tür seslenme biçimleri sadece yerel kültürü değil, aynı zamanda Türkçenin zenginliğini de yansıtıyor. Türkiye'nin seslenme haritası, dilimizin derinliklerine dalarak, kültürel farklılıklarımızı ve zenginliğimizi gözler önüne seriyor. Bu harita, dilimizin ve ağızlarımızın kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.