Nazilli, Ege Bölgesi'ndeki en eski yerleşim yerlerinden biridir. İlçe merkezinin ilk yerleşim yeri hakkında belirli veriler bulunmasa da, tarihçiler Menderes Vadisinin ilk sakinlerinin Luvi olduğuna inanıyor.
Lidyalılar, bu bölgede ilk yerleşim merkezi olan Mastavra antik kentini kurdu. Bölge, İyonya kentlerinin ekonomik büyümesi ve Ege ve Ön Asya arasındaki önemli ticaret yolunda yer alması nedeniyle önem kazandı.
M.Ö. 546 yılında, Persler bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Perslerin hükümranlık süresi boyunca, bu bölge Batı Anadolu'da olduğu gibi Sard Satraplığı'na bağlıydı.
M.Ö. 344 yılında Büyük İskender, bu bölgeyi Makedonya sınırları içine dahil etti. İskender'in ölümünün ardından bölge Roma egemenliğindeydi. Bu süre zarfında, Afrodisias ve Harpasa şehirleri piskoposluk merkezi olarak kullanıldı.
Anadolu'nun Türkleşme sürecini başlatan Selçuklular, 1176 tarihinde Miryakefalon Savaşı'nı kazandılar. Bu zafer, Nazilli ve çevresinin yeni bir uygarlık ve kültürün etkisi altına girmesini sağladı. Bu süreçte, bölge, Oğuz boyları ve belirli Türk aşiretlerinin yerleşim yeriydi. Bu aşiretler, pamuk üretimini ve dokumacılığı geliştirdiler.
Selçukluların son dönemlerinde, Menteşe Beyliği, Nazilli bölgesini 1280'de ele geçirdi ve Aydın oğulları Beyliğini kuran Aydınoğlu Mehmet Bey, Nazilli topraklarını kendi beyliği ile birleştirdi.
Osmanlı Dönemi'nde, Yıldırım Beyazıt 1390'da Nazilli bölgesini fethetti. bir süre sonra, Timur, Yıldırım Beyazıt'ı mağlup ederek bu bölgeyi kontrol etti. Ancak II. Murat, Nazilli ve çevresini kalıcı olarak Osmanlı yönetimi altına aldı.
Kurtuluş Savaşı döneminde Nazilli, büyük ve önemli roller üstlendi. Yunanistan'ın işgali ardından, Yörük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe, Yunanlara karşı birleşik bir direniş başlatmak için bir araya geldi. 15-16 Haziran 1919'da Yörük Ali Efe'nin Sultanhisar'da gerçekleştirdiği Malgaç baskını, Yunanlara karşı ilk direniş hareketini başlattı. Ancak Yunanlar, 24 Haziran 1920'de Nazilli'yi yeniden işgal etti ve halkın ilçeyi terk etmek zorunda kalmıştır. 27 ay süren işgal, nihayet 5 Eylül 1922'de sona ermiştir.
Nazilli ismi nereden geliyor?
Aydın'ın en kalabalık ikinci ilçesi olan Nazilli'nin ismi hakkında birçok teori bulunmaktadır. Bu teoriler halkın arasında dolaşan rivayetlerle bilinir ve genellikle ilçenin tarihine dair farklı yönler ortaya koyar.
Birinci rivayet, Dereköy yakınlarında "Nazlu" adında bir Türk boyunun oymak beyi tarafından ilçenin kurulduğunu öne sürer. Bu beynin, geleneklere uyarak kurduğu kente kendi ismini verdiği ve zamanla buranın "Nazilli" olarak anıldığı belirtilir. Bu senaryoda, isim, ilçenin kurucusunun adından doğrudan türetilmiştir.
Diğer yandan, birinci tezi desteklemeyen, ama farklı bir yere yönelen bir rivayet de mevcuttur. Tarihçiler Hammer ve Evliye Çelebi'nin iddialarına göre, Nazilli'nin ismi ilçenin güzelliğine ve cazibesine bir referans olabilir. Bu durumda, ilçe halkının güzelliği ve "nazlı" hali, kente bu adın verilmesine göz kırpıyor olabilir.
Üçüncü tez ise biraz daha romantik bir yön içerir. Osmanlı döneminde, Aydın Sancak Beylerinin oğullarının, Nazilli'nin nazlı kızlarına karşı umutsuz aşklarına kapıldıkları hikayeleri dillendirilir. Bu tezde, Nazilli adının bu hüzünlü ve umutsuz aşkların bir yansıması olduğu düşünülür.