Kas zayıflığı nedeniyle kollarını ve bacaklarını kullanamayan ikiz kardeşler, yalnızca parmaklarını hareket ettirebiliyor. Buna rağmen üretkenliklerinden ödün vermeyen Alp ve Ege, yapay zekâ teknolojisiyle şimdiye kadar binin üzerinde müzik parçası besteledi. Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll gibi müzik türlerine ilgi duyan ikizler, farklı tarzları harmanlayarak pek çok enstrümantal eser ortaya çıkarıyor.

En büyük hayalleri ise bu müziklerin sahnede canlı olarak çalındığını görmek.

"Hayatın Güzelliklerini Çocuklarımla Fark Ettim"

El sanatları öğretmeni Neşe Uyguner, çocukları olmadan önce özel çocuklara yönelik aile eğitimleri verdiğini, ancak daha sonra kendisinin de özel çocuk annesi olduğunu belirtti. Çocukları sayesinde hayatın güzelliklerini daha iyi fark ettiğini dile getiren Uyguner, artık verdiği eğitimlerde sık sık kendi hayatından örnekler paylaştığını ifade etti.

"Canlı Olarak Çalınması En Büyük Hayalimiz"

Alp Uyguner, beste sürecine ilişkin detayları paylaştı. Müziğin hayatlarındaki yerini vurgulayan Alp, en büyük hayallerinden birinin bestelerinden birini Opera Sanatçısı Murat Karahan’ın seslendirmesi olduğunu söyledi. Müzik üretim süreciyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Genellikle yapay zekâ yardımıyla müzik üretiyorum. Yapay zekâ araçlarını deneme yanılma yoluyla öğrendik. Şu ana kadar bin parça ürettik. Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll türlerinde eserlerimiz var. Bir parçanın ortaya çıkması haftalar, hatta aylar sürebiliyor. Küçükken piyanoya ilgi duymuyordum ama konserlere gittikçe ilgim arttı. Artık ailece senfoni konserlerine gidiyoruz. Ürettiğimiz bir parçanın canlı çalınması en büyük hayalimiz."

"Fiziksel Engelimiz Var Ama Zihinsel Engelimiz Yok"

İkizlerden Ege Uyguner de müzik üretiminin kendisi için büyük bir motivasyon olduğunu dile getirerek, insanların onları fiziksel engelleriyle değil, başardıklarıyla değerlendirmesi gerektiğini söyledi:

"Fiziksel engelimiz olsa da biz de insanız, zihinsel bir engelimiz yok. İnsanlar bizi yaptıklarımızla değerlendirmeli."

"Yapay Zekâ Onlara Üretme İmkanı Sundu"

Anne Neşe Uyguner, oğullarının müziğe olan ilgisinin dinlemenin ötesine geçerek üretim sürecine evrildiğini anlattı. Fiziksel yetersizliklere rağmen yapay zekâ desteğiyle üretim yapabildiklerini belirten Uyguner, süreci şöyle aktardı:

"Alp ve Ege yalnızca parmaklarını kullanabiliyor. Günleri genelde bilgisayar başında geçiyor. Müzik yapıyorlar, oyun oynuyorlar, araştırmalar yapıyorlar. Artık sadece dinlemiyorlar, üretmek istiyorlar. Yapay zekâ onlara bu imkânı sundu. Canlı çalınıyormuş gibi hissediyorlar. Bir gün senfonik orkestralar eşliğinde müziklerinin sahnede çalınmasını çok istiyoruz."

"Hayat Zor Ama Güzellikleri de Var"

Engelli birey yakını olarak yaşadıkları zorlukları mutluluğa çevirmeye çalıştıklarını belirten anne Neşe Uyguner, öğretmenlikten çok şey öğrendiğini, ancak çocuklarının da ona çok şey kattığını ifade etti:

"Pozitif düşünerek ne yapabiliriz, nasıl mutlu olabiliriz diye bakıyoruz. Biz mutluyuz, elimizdekilerin kıymetini biliyoruz. Çocuklarım bana çok şey öğretti. Onlarla birlikte yaşamak çok anlamlı. Hayat bir yolculuk, yaşadığımız her zorluk bizi daha da olgunlaştırıyor."