SP'li Danabaş'ın açıklamaları şu şekilde;

"Adı Tam Kapanma” olan tedbirlerin ardından geçtiğimiz hafta “Kısmi Kapanma” dönemine girdik. Çok şükür vaka ve ölüm sayıları her geçen gün düşüyor. Kongrelerin bitmesi ile şiddetlenen tedbir arzusu, turizm kazancı beklentisi ile gevşetileceği kanaatindeyiz. Şimdi ise tüm sorumluluğu vatandaşa yıkacaklar. “Tedbirli olun, maskeleri indirmeyin, mesafeyi koruyun” gibi kamu spotları ve mesajlarla sürekli uyarılacağız. Muhtemeldir ki turizm mevsiminin sona ermesi ile de yeniden yasak ve tedbir arzumuz artacak ve kısmi veya tam kapanmaları konuşur hale geleceğiz. Neden mi? Çünkü, iktidarın önümüzdeki normalleşme ile ilgili kamu spotları yayımlamak ve mesaj vermekten başka bir projesi olmadığı kanaatindeyiz. Bu süreçte nasıl bir önlem alıp, salgını yavaşlatacaklarını izah etmediler. Aşıya bel bağladık. Ancak henüz güvenilirliği garanti olmayan aşıya sırtımızı yaslayarak, rehavete kapılmamalıyız. Biz buradan hükümeti ve salgın yönetiminiz uyarıyoruz. Umarız korkulan olmaz. İnşallah haklı çıkmayız. 

Covid-19 salgını ile birlikte gittikçe derinleşen ekonomik krize insanımızın artık dayanacak takati kalmamıştır. Milletimizin hali içler acısıyken iktidarın hala tutarlı bir yol haritası bulunmamaktadır. İktidar adeta yaşanan kriz karşısında direksiyon hakimiyetini kaybetmiştir. Kapanmalar milletimizi yıpratmış, bu süreçte iktidardan destek gelmemesi durumu daha da kötüye götürmüştür. İki haftalık bir tam kapanma akabinde şimdi tedbirler nispeten gevşetilmekte ama görünen o ki ciddi bir yol haritası çizilmez ve milletimize destek verilmezse maalesef ekonomik yıkım çok şiddetli olacaktır.

Herkes perişan oldu ama en büyük sorunu yaşayan kesim; esnafımız. Yapılan 3-5 bin TL hibe, esnafın derdine derman olamaz! Kapanmalar milletimizi yıpratmış, bu süreçte iktidardan destek gelmemesi durumu daha da kötüye götürmüştür. Böyle giderse 300-500 bin kişi işten çıkarılmak zorunda olacak. Bu, bir sektörde böyleyse Türkiye'de önümüzdeki günlerde işsizliğin ne durumda olacağını siz düşünün? Çözüm belli; Türkiye bir an önce ciddi bir zihniyet değişikliğine gitmeli, israf ekonomisi yerine üretim ekonomisine geçmelidir.

Son zamanları popüler ismi Sedat Peker ‘in ağır iddiaları gündemi ziyadesi ile meşgul ediyor. Herkes bu iddiaları konuşuyor. Kesinlikle iddialar araştırılmalıdır. Sorumlular, adı geçenler hakkında mutlaka ama mutlaka milletin vicdanını rahatlatacak adımlar atmalıdır. Ancak gündemi buraya kilitleyerek başta ekonomik ve sosyal krizler olmak üzere yaşadığımız krizleri görmezden gelemeyiz."