Tekirdağ'ın 6.000 yıllık yerleşim geçmişi bulunuyor. Anadolu ile Balkanlar arasında kilit bir konumda bulunan bu kentin bereketli toprakları, tarih boyunca birçok farklı kültür ve topluluğun yerleşim yeri olmuştur. Tarih öncesi ve sonrası dönemlerinde şehrin pek çok farklı yerleşim alanı bulunmakta.

Tarih Kokan Buluntular

Tekirdağ'ın tarih zenginliğini gözler önüne seren buluntular arasında; Şarköy ilçesindeki Güngörmez ve Güneşkaya Mağaraları ile Marmara Ereğlisi'ndeki Toptepehöyüğü'nde yer alan Kalkolitik Çağ eserleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, Tekirdağ'ın sahil şeridinde yapılan araştırmalar, İlk Tunç Çağı'nda yoğun bir yerleşim aktivitesinin olduğunu gösteriyor.

Çağları Anlatan İsimler

Tarih boyunca, Tekirdağ farklı dönemlerin ve toplulukların etkisinde kalarak farklı isimlerle anılmıştır. Bisanthe, Rhaedestus, Rodosto, Rodosçuk ve Tekfurdağı gibi isimlerle anılan Tekirdağ, Cumhuriyetin ilanından sonra "Tekirdağ" ismiyle anılmaya başlanmıştır.

Tekirdağ İsminin Kökeni

Tekirdağ adının, "Tekfur Dağı"ndan geldiğine inanılıyor. Türk akınlarına direnen bir Bizans kalesine verilen "Tekfur Dağı" adının, Tekirdağ'ın eski ismi olduğu düşünülüyor. Ancak, başka bir hikayeye göre, bir tekfurun av sırasında yaraladığı bir geyiğin ölümü, bu dağa "Tekfur Dağı" adının verilmesine sebep olmuştur. Hangi hikayenin doğru olduğu tam olarak bilinmese de, Türklerin bu şehre "Tekirdağ" adını verdikleri biliniyor.

Tekirdağ'daki Tarihi Günler

Tekirdağ'ın tarihinde yer alan anlamlı olaylar arasında büyük vatan şairi Namık Kemal'in doğum günü olan 24 Aralık 1840, Çanakkale Zaferi'ni elde eden 19. Tümen'in Mustafa Kemal önderliğinde Tekirdağ'da savaşa hazırlandığı günler ve 23 Ağustos 1928'de Atatürk'ün Harf İnkılâbı vesilesiyle Tekirdağ'a gelip Başöğretmen olarak verdiği ilk ders yer alıyor. Bu anlamlı olaylar, Tekirdağ'ın tarihinde önemli yer tutuyor.