Ayakları kaşıntılı, parlak kırmızı döküntülerle kaplayan ve çeşitli belirtilerle rahatsızlık yaratan bir enfeksiyon şekli ayak mantarıdır. Su toplamasından yaralanmalara, soyulmalardan yanmalara kadar geniş bir semptom yelpazesine sahip olan bu bulaşıcı deri hastalığı, Türkiye çapındaki erkek yetişkin ve gençlerde sıklıkla görülür. Ancak bu, kadınlar ve on iki yaşın altındaki çocukların da risk altında olmadığı anlamına gelmez.

Ayak mantarı enfeksiyonunun tetikleyici faktörleri arasında, nemli ve sıcak ortamlar, ayakların duştan sonra kurutulmaması ve sıkı, kapalı ayakkabı giymek yer alır. Koruyucu ayakkabı giyilmeyen halka açık alanlar ve kuaför salonlarındaki ortak pedikür setlerinden de bulaşabilir. Ayrıca, bağışıklık sisteminin düşük olduğu durumlar ve diyabet hastaları, bu enfeksiyona karşı özellikle hassas olabilirler.

Ayak mantarının üç farklı türü bulunmaktadır: parmak arası mantar (intertriginöz), makosen (hiperkerotik) ve kabarcıklı (vezikülobüllöz). Parmak arası mantar, en küçük ayak parmakları arasında ortaya çıkan ve kaşıntı, yanma gibi rahatsızlık veren yaygın bir türdür. Makosen türü, cildin pullanmasına, kaşınmaya hatta tahriş olmasına, neden olurken kabarcıklı türü ise ayağın altında kabarcıklar ve su dolu yaralar oluşmasına sebep olur.

Bu enfeksiyonlar genellikle belirli semptomlarla kendini gösterir. Bunlar arasında kırmızı döküntüler, kaşınma, yanma hissi, pullanan cilt ve hoş olmayan bir koku bulunabilir. Bu belirtiler genellikle ayak parmakları veya ayak parmakları arasında meydana gelir. Eğer enfeksiyon düzgün bir şekilde tedavi edilmezse, tırnaklara sıçrayabilir, cilt bütünlüğünü bozabilir ve sıradan bir mantar enfeksiyonunu ciddi bir cilt veya lenf damarı enfeksiyonuna dönüştürebilme potansiyeline sahip olabilir.

Ayak mantarı çok kolay bulaşır ve bu nedenle aynı havluyu veya terliği kullanmak, enfeksiyonu diğer kişilere yayabilir. Bu yüzden, enfeksiyondan korunmak için kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek önemlidir.