Sayın Yılmaz Büyükerşen Sözcü TV'de, "Başkent Kulisleri" programına konuk oldu. Eskişehir ile ilgili birçok konu üzerine Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek ile sohbet eden Yılmaz Büyükerşen, sohbetin nispeten küçük bir bölümünde Eskişehirspor'un güncel durumu konusuna da değindi. Fakat Yılmaz Hoca'nın Sözcü TV'de yaptığı sohbetten ziyade o sohbetine istinaden yerel basında yapılan bazı haberler kamuyounda büyük gündem oluşturdu.

Evet, Yılmaz Büyükerşen Eskişehirspor'a destek olmadığı için eleştirilebilir fakat; bir konuşma üzerinden eleştirilecekse öncelikle bu konuşmanın iyi anlaşılması gerekir. Bu konuda öncelikle herkesle anlaşalım. Sadece Yılmaz Hoca özelinde değil herhangi birini açıklamaları üzerinden eleştireceksek öncelikle konuşmayı analiz etmek lazım. Bunun dışında, bir cümleyi cımbızla çekip onun üzerinden yapılan eleştirileri kime olursa olsun haklı bulmuyorum.

Ben kendimi bunca duayen ismin yanında ve geçmişte bu mesleğe gönül veren, emek veren çok önemli isimlerin ardından gazeteci olarak tanımlamam. Elinden geleni yapmaya çalışan bir basın emekçisi olduğumu düşünüyorum. Buna katılan olur katılmayan olur, hiç mühim değil. Gazetecilik bugün maalesef "hit" yani trafik alma sevdası peşine düşülen bir çizgiye evrilmiş. Bunu yalnızca Eskişehir basını için konuşmuyorum. Fakat basın özelinde bazı konular tamamen ekseninden çıkmış görünüyor. Habercilikte önemli olan konu tamamen, kamuoyunun damarına basılacak noktayı yakalamak olmuş gibi bir durum var. Bu durum da elbet gazeteciliğin bir parçası ancak; tek önemli husus asla olmamalı. Yoksa kamuyou yanlış bilgilendirilmiş oluyor. Ben buradan "clickbait" ya da buna benzer tarzda konunun içeriğini tamamen aktarmayan haberler yapan arkadaşlara ufak bir sitem göndermek istiyorum. Ve sonrasında Eskişehirspor özelinde Yılmaz Büyükerşen konusuna dönmek istiyorum.

Yılmaz Hoca Eskişehirspor'a yardım etmiyor. Bu bilgi kesin bir bilgi ve Sayın Yılmaz Büyükerşen de aksini iddia etmiyor. Sözcü TV'de yaptığı açıklamada "Eskişehirspor'a bugüne kadar hiç yardım etmedim diyor." Fakat bu cümlenin önü, arkası var. Konunun bir bütünü var. Şimdi biz cımbız ile konuşmadan bazı cümleleri çekip çıkarırsak büyük bir yanlış anlaşılmaya mahal vermiş oluruz. Yılmaz Büyükerşen'in sözlerini iyi anlamalı ve ona göre eleştirilemizi yöneltmemiz daha sağlıklı olacak. Merak etmeyin ben de Yılmaz Hoca'yı Eskişehirspor'a yardımcı olmadığı için eleştireceğim. Daha önce eleştirdim de ama körü körüne eleştiri yapmayı doğru bulmuyorum.

Yılmaz Büyükerşen'i öncelikle Eskişehirspor özelindeki net tavrından dolayı tebrik ediyorum. Bu cümlemden beni linç edecek varsa da buyursun etsin, peşinen söyleyeyim. Neden tebrik ediyorum peki? Çünkü Yılmaz Hoca bence çok az siyasinin yapabildiği bir duruş sergiliyor. Açık açık kardeşim ben bu yapıya bu takıma destek vermem diyor. Saygı duymak lazım. Sebeplerini de açıkça dile getiriyor. Son yıllarda gelen yöneticilerin kulübü mahvettiklerini ve dernek yapısı ile ilerlemenin mümkün olmadığını söylüyor. Bu sebeple de ben yardım etmiyorum diyor. Bakın, ben belediye başkanı olsam net şekilde farklı düşünürüm. Yılmaz Hoca ile Eskişehirspor konusunda büyük görüş ayrılıklarım var. Fakat Sayın Yılmaz Büyükerşen kendince haklı ve net bir tavır ortaya koyuyor. Bu şekilde yardım etmek istemiyorum diyor. Ayrıca yalnızca Eskişehirspor'un yönetiliş tarzını değil Türk futbolunun yönetilişini eleştiriyor. Yetmiyor Türk sporunun yönetilişini eleştiriyor. Yani ortaya belli bir felsefe koyuyor ve o felsefe üzerinden ilerliyor. Günlük rüzgarlar üzerinden yorum yapmıyor. Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehirspor ile ilgili tavrı 2 gün önceki Sözcü TV yayınında da ortaya çıkmadı zaten. 20 senedir hocanın tavrı biliniyor. Bu tavırdan rahatsız olan varsa ve Eskişehirspor'a destek olmadığı için kırgın olan varsa elbet eleştirmek hakkı. Sandığa gittiğinde hocaya istediği cevabı vermekte de haklı. Taraftarın eleştirileri gayet makul. Bunlara hiç itirazım yok. Zaten diyorum ki bence de yardım etmeli ve etmediği için ben de kendisini eleştiriyorum. Yalnızca şunu sormak istiyorum Eskişehir kamuoyu Yılmaz Hoca'yı Eskişehirspor özelinde net şekilde anlayabiliyor mu? Bana açıkçası pek anlayabiliyor gibi gelmiyor, kimse kusura bakmasın.

Eğer kamuoyunun büyük bir kesimi Yılmaz Büyükerşen'i Eskişehirspor konusunda anlayabilseydi, hocanın eleştirildiği kadar başka siyasileri eleştirme felsefesi de kentte oluşurdu. Bugüne kadar (son yıllardan bahsediyorum) rahmetli Kemal Unakıtan, eski Eskişehir Valisi Sayın Kadir Çalışıcı, yine eski Eskişehir Valisi Sayın Erol Ayyıldız dışında hangi siyasi figür bu kulübe net bir yardım yaptı? Soruyorum size ve net isim veriyorum daha ne yapayım. Eski bakan ve bugünün AKP Eskişehir Milletvekili Sayın Fatih Dönmez ve İYİP Eskişehir Milletvekili Sayın Nebi Hatipoğlu'da verdiği sözleri tutarlarsa, destek veren siyasiler arasına isimlerini büyük bir keyif ile eklerim. Bunu da söylemeden geçmeyelim. Ancak Yılmaz Büyükerşen'in hatası açıkça yardım etmiyorum demek mi?  Diğer siyasiler gibi yardım edeceğim, düştüğü yerden kaldıracağım ya da biz Es Es sevdalısıyız demediği için mi linçleniyor? Maalesef bu cümleleri sarf eden birçok siyasi Eskieşhirspor'a hatırı sayılır bir yardımda bulunmadı. Eleştiri yapılacaksa herkes eleştirilmeli. Eskişehirspor'un ismi Bölgesel Amatör Lig ile yan yana duruyorsa payı olan herkes eleştirilmeli. Bugün yönetim şehirden destek bulamıyorsa ve odası, siyasisi sırt çeviriyorsa herkes eleştirilmeli. Yılmaz Büyükerşen kaçak dövüşmüyor diye linçlenmesi haksızlıktır. O da herkesle birlikte eleştirilmeli. Yılmaz Hoca'yı hedef gösterenler neden Eskişehirspor ile ilgili güzellemeler yapıp hiçbir faaliyette bulunmayanları eleştirmekten imtina ediyorlar? Gelin kardeşim herkesi eleştirelim. Eskişehirspor'u yalnız bırakan herkese tavır koyalım. Bu çok mu zor?

Sözün özüne gelecek olursak Yılmaz Büyükerşen'i hedef göstermek doğru değil. Öncelikle sözlerinin, konuşmalarının tamamı kamuoyuna aktarılmalı ve hocanın söyledikleri iyi anlaşılmalı. Sonra kendisi Eskişehirspor özelinde en ağır şekilde eleştirilebilir. Mesela siyasi ağırlığını ortaya koyup Eskişehirspor'u kötü yöneticilerin elinden bugüne kadar neden kurtarmadığı, şirket olması için çaba göstermediği kendisine sorulabilir. Ama kuru kuruya hocayı linçlemek Eskişehirspor'a bir fayda sağlamaz. Ayrıca Yılmaz Büyükerşen'in Sözcü TV'deki konuşmasının bir kısmının kamuyouna servis edilmesi de hatadır. Daha önce de söylediğim gibi birini spesifik bir konuşma üzerinden eleştirmek için söylemlerinin bütününe bakmak gerekir.

Eskişehirspor, Eskişehir halkının ve Eskişehirsporluyum diyen herkesin takımıdır. Umut ediyorum ki bu koca camia önüne engel olan herkesi ve her şeyi aşarak eski şaşalı günlerine dönecektir. Eskişehirspor taraftarı umut etmekten asla vazgeçmez! Vazgeçmemeli!