Eskişehirspor'umuz son derece kritik bir sezonda, tarihinde ilk kez yer aldığı Bölgesel Amatör Lig'den bir an önce kurtulmanın hesaplarını yapıyor. Bunu sezon öncesinden beri camia olarak, taraftar olarak, basın olarak sürekli dile getiriyoruz ve düştüğümüz bu kuyudan ilk sezonda çıkıp dikey şekilde yükselişimize devam etmek istiyoruz. Bu doğrultuda yönetim sezon öncesinde iddialı isimlerden oluşan bir kadro kurdu ve bu kadronun başına da ligde önemli başarıları olan İbrahim Baş'ı getirdi. İbrahim Hoca 9 haftada çok iyi oyun oynatmasa da 8 galibiyet 1 beraberlik alarak Es Es',n umutlarını yeşertti. Ancak 10 ve 11. haftalarda direkt rakiplere karşı alınan mağlubiyetler ve oynanan kötü oyun İbrahim Baş ile yolların ayrılmasına neden oldu. İbrahim Hoca ile Eskişehirspor birlikteliği buraya kadar sürdü ve tam manasıyla İbrahim Baş - Eskişehirspor kimyası tutmadı. Buna rağmen Eskişehirspor 11 hafta sonunda 25 puanla grubun zirvesinde kalmayı da başardı. Ancak rakipleri ile olan puan farkı eridi. Şimdi ne olacaktı?

Eskişehirspor yönetimi bence biraz da risk alarak takımın başına tecrübeleri olan ancak genç bir ismi getirdi. Bu isim futbolu yakından takip edenler ve yaşı yetenlerin çok iyi tanıyacağı Denizlispor efsanesi Levent Kartop oldu. Oyunculuk döneminde Denizlispor'un Rıza Çalımbay yönetiminde UEFA Kupası'nda mucizeler yarattığı kadronun parçalarından olan ve Denizlispor ile önemli işlere imza atan Levent Kartop artık teknik direktör olarak Eskişehirspor'un başarısı için mücadele edecek. Son olarak Sivasspor'da Servet Çetin'in yardımcısı olarak görev yapan Levent Hoca hem futbolculuğunda hem de yeni başlayan teknik direktörlük kariyerinde Süper Lig seviyelerini iyi bilen bir isim. Öncelikle kendisine hoş geldin diyorum ve sezon sonu inşallah şampiyonluk ipini göğüslememizi sağlayacağını temenni ediyorum. Hoş geldin yeni yuvana Levent Kartop!

Takımın başına 27 Aralık Çaraşmba günü geçen ve imzayı atar atmaz takımla ilk idmanına çıkan Levent Hoca'nın imza töreninde vurguladığı şeylerden biri önde basan, pres yapan ve mücadele eden, gol değil goller atmaya çalışan bir takım yaratmak istediğiydi. Levent Hoca ve ekibinin önündeki ilk maç zorlu Çilimli Belediyespor deplasmanı oldu.

2 hafta üst üste kaybeden ve şampiyonluk yolunda önemli bir yara alan Eskişehirspor'un takımın başına geçtikten 3-4 gün sonra ilk maçına çıkacak Levent Kartop yönetiminde Çilimli'de ne yapacağı oldukça merak ediliyordu. Eskişehirspor goller atamadı belki, golü 82'de ancak bulabildi fakat Çilimli deplasmanında bence Levent Kartop'un işaret ettiği oyunun güçlü sinyallerini vermeyi başardı. 1-0'la da olsa kazanan Es Es 2 hafta sonra rahat bir nefes alırken puanını 28 yaptı ve ilk yarının son haftasında, içeride oynanacak Ankara TKİ maçı öncesinde zirvedeki yerini korudu. 3 puan ve liderliğin korunması bu deplasmanda çok önemliydi. Es Es istediğini aldı ve haftalar sonra 3 puana hoş geldin dedi.

Levent Kartop yönetiminde yalnızca 3 puanın gelmediği gördük. Mücadeleci oyun ve daha fazla koşan bir Eskişehirspor takımı da geldi. İşin teknik tarafına bakacak olursak; Zaruriyetten belki de orta sahada Kerem, Sezer ve Fatih üçlüsü ile çıkan, kanatlarda ise Sergen ve İsmail Palta'ya şans veren Levent Hoca baskılı bir takım yaratmayı başardı. Özellikle dış sahada koşan ve bozan bir oyun oynayan takımlara karşı zorlanan Serdar Sudun'un sakatlığı nedeniyle kadroda olmaması bence orta sahanın dinamizmine biraz olsun boyut atlatmış görünüyor. Aynı zamanda Levent Kartop'un Barış'ı ikinci yarıda oyunu açmak için kullanacağı bir silah olarak saklaması da akan oyunda çabuk düşen Barış'a çok daha iyi bir rol biçilmiş izlenimi verdi. Nitekim bence Es Es'in en yetenekli ayaklarından olan Barış Memiş'in Sergen'in attığı goldeki katkısı da büyüktü. İsmail Palta ise çok mücadele etmesine karşın daha yaratıcı olmasını beklediğim ve gelen fırsatları daha iyi değerlendirmesi gereken bir oyuncu profili çizdi. Sezon başından bu yana devamlı oynamayan İsmail formayı kaparsa çok daha efektif olacaktır diye düşünüyorum.

Takımın daimi yıldızı ve golcüsü Sergen Şakirler ise yine üstüne düşen görevi ziyadesiyle yaptı ve takımın kazanmasında büyük pay sahibi oldu. Levent Hoca'nın Barış Memiş'i oyuna alırken Sezer yerine Fatih'i çıkarmasına ben bir tek fazla anlam veremedim. Hocanın takımı tanımaya çalışırken bu hamleleri yapması normal. Zaten Levent Kartop da Fatih'in çıkışı sonrası orta sahanın zayıfladığını gördü ve yine enteresan bir hamle ile Mustafa Arda'yı 6 numaraya çekti. Bu hamle rakibi biraz olsun yavaşlattı. Yine de o bölgede oyun içinde Arda tercihi görece iyi olsa da geniş kadroda farklı isimler denenebilir. Levent Hoca ne olursa olsun, doğru ya da yanlış oyuna müdahale edebileceğini bize ilk maçtan gösterdi. Ezber taktik plan ve ezber değişiklikler yerine oyunu okuyarak hamleler yaptığını görmemiz açıkçası beni çok sevindirdi. Nitekim Levent Kartop ve öğrencileri maç sonunda 3 puanı aldı.

Levent Kartop maç sonunda çok mutluydu ve duygularını gizleyemedi. Ben duygusal bir insanım Es Es'i hak ettiği yere getieceğiz, daha yolun başı minvalinde kısa bir açıklama yaptı. O açıklama Levent hocam beni de duygulandırdı. Ben de duygusal bir insanım ve konu Eskişehirspor olunca bu duygusallık bir kaç kat yukarıya çıkıyor. Umuyorum ki Eskişehirspor söz konusu olduğunda bu duyguya ulaşanlar ile birlikte el ele vererek sezon sonunda bu ligden çı ka ca ğız! Başka yolu yok!

Levent Hoca'ya yeniden hoş geldin diyor ve hep birlikte nice 3 puanlara ulaşmayı temenni ediyorum. Yolun sonu şampiyonluk olsun.

Herkese iyi seneler, 2024 yılı gönlünüzce olsun. Eskişehirspor'un şampiyon olduğu bir yıl olarak hatırlansın. Saygılar, sevgiler...