69 yaşındaki Oskaylar, ailesinden devraldığı saat tamirciliğini 70 yıla yakın süredir sürdürüyor. Eskiden saatlerin bir ihtiyaç olduğunu, ancak artık hediye ve zevk amaçlı alındığını belirtti.

“Eskiden saatler ihtiyaçtı, şimdi zevke döndü”

Ayhan Oskaylar, saatlerin artık daha çok özel günlerde hediye olarak tercih edildiğini söyledi: “Baba mesleği saatçilikle uğraşıyorum. İşletmemiz 1955’ten bu yana bu mesleği devam ettiriyor. Eskiden saatler ihtiyaçtı, şimdi biraz zevke döndü. Nişan, düğün, anneler günü, babalar günü gibi özel günlerde hediye olarak alınıyor.”

“Meslek yok olmaya yüz tuttu”

Eskişehir’de saat ustalarının sayısının giderek azaldığını belirten Oskaylar, geçmişle bugünü şöyle karşılaştırdı: “1996 yılında oda başkanı olduğumda Eskişehir’in nüfusu 500 bindi, 38 saat ustamız vardı. Şimdi nüfus 1 milyona yaklaştı ama sadece 13-15 kişi kaldık. Bu da mesleğin yok olmaya yüz tuttuğunu gösteriyor.”

“Çırak bulmak çok zorlaştı”

Yeni ustaların yetişmediğini vurgulayan Oskaylar, çırak bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini dile getirdi:“Bir çırak alsak en az 5 yıl yetiştirmemiz gerekiyor. Ama işe ‘ne kadar vereceksin’ diye başlıyor. Sigortası, vergisi, maaşı derken yetiştiriyorsun, sonra kendi dükkânını açıyor. Bu yüzden çırak bulmak da çok zor.”

“Akıllı saatler tamirciliği bitirdi”

Teknolojinin mesleğe büyük darbe vurduğunu belirten usta, akıllı saatlerin tamir edilmeyip yenisinin alınmasının sektörü olumsuz etkilediğini söyledi: “Yeni nesil akıllı saatler bozuldu mu tamir edilmiyor, yenisi alınıyor. İçindeki piller değişse bile eski randımanı vermiyor. İnsanlar bunu fark ediyor ama alışkanlıklar çok hızlı değişti.”

“Türkiye’de saat sanayii yok denecek kadar az”

Saat üretiminin yabancı ülkelerin elinde olduğunu vurgulayan Oskaylar, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda piyasada Çin, Japonya, Malezya ve Singapur hakim. İsviçre saatleri daha üst düzey. Türkiye’de ise saat sanayii yok denecek kadar az, maliyetler çok yüksek olduğu için üretim yapılmıyor.”