Dünyada öne çıkan bölümler arasında gösterilen Girişimsel Radyoloji Bölümü, Türkiye’de birçok ilde hizmet veriyor. Her geçen gün popülaritesi artan bölümü öğrenen vatandaşlar tedavi olmak için başvuruyor. Çok sayıda hastalığı ameliyat gerekmeksizin tedavi imkânı sunan bölüm, özellikle ameliyat olmak istemeyen vatandaşların imdadına koşuyor.
“Bazı hastalıklarda ameliyata gerek duymadan kapalı yöntemle tedavi yöntemidir”
Bölümü tanıtan ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren ESOGÜ Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berat Acu, “Girişimsel Radyoloji, Radyoloji’nin tedavi edici kısmıdır. Mevcut hastalıkları ameliyata gerek duymadan, vücut bütünlüğünü bozmadan kapalı yöntemle tedavi işlemi Girişimsel Radyoloji’nin ana konusudur. Bu işi yaparken ya vücut bütünlüğünü bozmadan vücut boşluklarına girip ilgili hastalıklı organa ulaştıktan sonra oradaki hastalığı tedavi ederek yapılabilir. Endovasküler dediğimiz damar içi yöntemle hastalıklı organa ulaşıp bir takım tedavi edici işlemler yapılır. Stent yerleştirme, balon anjiyoplasti işlemleri, kanama durdurma, tıkalı damarı açma, damar genişleme ve baloncuk tedavileri gibi damariçi yapılan işlerle damar hastalıklarına çözüm sağlıyoruz. Bu damarlar, beyin damarları, şahdamar, organ damarları ile kol ve bacak damarlarında rahatlıkla ve kolaylıkla uygulanabilir” dedi.
“Girişimsel Radyolojide dünya çapında hocalarımız var”
Girişimsel Radyoloji ile ilgili dünya çağında tanınan doktorların olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Berat Acu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye, Girişimsel Radyoloji konusunda iyi bir durumda. Hatta Girişimsel Radyoloji’nin bir takım noktalarında dünya çapında hocalarımız var. Yurt dışından eğitim maksatlı bilgi ve tecrübesini artırmak için Türkiye’ye gelen yabancı hekim arkadaşlarımız var. Bizimle iletişime geçiyorlar. Gerek biz olsun Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa’da hekimlerimiz var. Onlarla da iletişime geçip yurt dışından gelip eğitimlerini Türkiye’de tamamlayabiliyorlar. Türkiye’de şu anda Girişimsel Radyoloji resmi olarak ana dal ya da yan dal değil. Radyoloji ana bilim dalı seviyesinde devam ediyor. Ama Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kuzey Amerika’da, Batı Avrupa’da Girişimsel Radyoloji ana dal ve yan dal şeklinde ayrı bir disiplin olarak hizmet veriyor. Ama ülkemizde hala ana dal ve yan dal durumuna geçmiş değil. Bu durumuna geçtiği andan itibaren bu konudaki hizmetler artarak devam edecek. Daha iyi hizmet verilecek. Daha çok hastaya ulaşılacak. Dolayısıyla Türkiye, dünyada hak ettiği yere daha kolay gelmiş olacak. Türkiye sağlık alanında dünyada gerçekten önemli bir yere sahip. Son zamanlarda sağlık alt yapısına yapılan yatırımın meyvelerini aslında son 5-6 senedir alıyor. Yurt dışından hasta turizmi adı altında çok sayıda hasta gelerek Türk hekimlerine güveniyor. Hastalar iyi hastane şartlarında deneyimli hekimlerin ellerinde ve dünya ortalamasının çok altında sağlık giderleri ile bu işi kolaylıkla halledebiliyorlar. Türkiye bu konuda gayet iyi bir noktada.”
“Hastaların büyük bir kısmını aynı gün taburcu ediyoruz”
ESOGÜ Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Küçükay, Türkiye’de Girişimsel Radyolojinin çok fazla bilinen bir dal olmadığını belirterek, “Yurt dışındaki uygulamalarda önümüzdeki 15-20 senenin teknolojik gelişmelerine öncülük eden en önemli branşlardan bir tanesidir. Ana dal ve yan dal konularında kurumsallaşmasını tamamlamış bir alandır. Ama ülkemizde bilinmiyor. Hastalarımız bu bölüme geldiği zaman tepeden tırnağa ameliyatsız tedavi olabiliyor. Tedavi seçenekleri sunabilen önemli bir dal. Çoğu vakada genel anestezi gerektirmez. Riskli komplikasyonlarından korur. Çoğu vakada komplikasyonlar diğer yöntemlere göre oldukça azdır. Hastaların büyük bir kısmını aynı gün taburcu ediyoruz. Bu da önemli bir avantaj. Girişimsel Radyoloji gerek hasta konforu gerek devlete olan maliyeti ciddi şekilde azaltan bir uygulama.
“Ameliyattan çekinen hastalara tedavi sunmak bizim görevimiz”
Bölümle ilgili dünya çapında değerli Türk doktorlarının olduğunu ifade eden Küçükay, konuşmasının devamında bölüm ile ilgili şunları söyledi:
“Girişimsel Radyoloji alanında dünya standartlarında bir takım tedavilere öncülük eden hocalarımız mevcut. Türkiye bu konuda çok şanslı. Çok güzel yetişmiş dünyanın dört bir tarafından ülkemize kurs almak, staj görmek için gelen birçok doktorlar var. Diğer alanlarla da çok değerli hocalarımız var ama oransal olarak Girişimsel Radyoloji’de bu oran çok daha fazla. Devletimizin bu konuda bize sağladığı imkânlar inanılmaz iyi. Kullanılan cihazlar, sağlık altyapıları gibi her şey hazır. Devletimiz gerekli desteği gösteriyor. Hocalarımız çok iyi. Bilgilendirme konusunda yeterli etkinliğimiz yok. Ama bilgilendirmeyi başarabilmek için en önemli kurumsal aşamalardan biri olan ana dal olmak ya da yan dal sürecini bir an önce tamamlamak. Bu tamamlanırsa gerek hastalar tarafından gerek toplum tarafından bilinirliği artıracağız. Hastalarımız nereye gideceği ne yapacağı konusunda çok rahat bir şekilde doktorlarımıza gidecekler ve ameliyatsız tedavilerini olacaklar. Ameliyat her zaman gereklidir. Ameliyatla tedavi edilebilen pek çok hasta var. Çok önemli bir branştır. Ama ne yazık ki her hastada ameliyat seçme şansı olmuyor. Ameliyattan ciddi bir şekilde çekinen, yıllarca hastalığını erteleyen hastalar var. Bu hastalara da tedavi seçeneği sunmak bizim görevimiz. Girişimsel Radyoloji olarak uygun olan hastalıklarda ameliyatsız tedavi sunmada en önemli etkinliğimiz budur. Girişimsel Radyoloji çok ilerliyor. Belki önümüzdeki 15-20 sene sonra tıbbın en güzel, en hızlı, en teknolojik branşlarında bir tanesi olacak. Yurtdışındaki bu gelişmeye altyapılar ve hocalarımız hazırken biz de artık bunu sağlamalıyız.”